8 Mart 2020 Pazar

Bu Ay Neler Okudum? | Şubat 2020


Herkese merhaba! Bir ayı ve bir mevsimi daha geride bıraktık ve yavaş yavaş yaz aylarına doğru yaklaşıyoruz. Siz nasıl hissediyorsunuz bilmiyorum ama ben çok büyük bir yazcı olarak bahar mevsimine girer girmez içimde bir neşe ve kıpırtı hissetmeye başlıyorum. Her ne kadar bu sene kış mevsiminin sert şartlarını yaşamamış olsak da resmi olarak yaz aylarının iç ısıtan günlerine ulaşmak için sabırsızlanıyorum! :)

Şubat ayı benim için beklemediğim kadar verimli geçti. Muhtemelen bir kısmının tatile gelmiş olmasından mütevellit uzun zamandır ilk defa kitap okumaya bol bol vakit ayırabildim ve bu beni çok mutlu etti. Bu ay oldum olası mesafeli durduğum bir şeyle de haşır neşir olmaya başladım; e-kitaplar. E-kitap okumanın gözlerimi çok yoracağını ve bu okumaların asla normal kitapların yerini tutmayacağını düşündüğüm için senelerdir e-kitap okumaya yanaşmıyordum. Fakat şu sıralar okumak istediğim bolca İngilizce kitap biriktiği için ve malum dolar/euro kuru da uçmuş olduğu için istediğim her kitabı satın almamın mümkün olmadığını kabullenerek e-kitaplara yöneldim. Başlangıçta alışmakta zorlansam da bir süre içinde bunun gerçekten pratik bir yöntem olduğunu fazlasıyla tecrübe ettim ve voila, kocaman bir e-kütüphane kazanmış oldum.

Bu ayı beşi e-kitap olmak üzere toplamda on bir kitap okuyarak kapattım. Okuduğum her kitabın yorumunu bloga girmeye, maalesef ki, üşendim. Yorumlarını girdiğim kitaplar hakkındaki düşüncelerime kitap isminin üstüne tıklayarak ulaşabilirsiniz. Yorumlarını girmediğim kitaplar hakkındaki düşüncelerimi ise Goodreads'te yazdığım kısa yorumları ekleyerek bu yazıda belirteceğim.

1- Asi - Marie Lu PUAN: 4 / 5
3- Milk and Honey - Rupi Kaur PUAN: 3 / 5

gerçekten hoşuma giden yerleri vardı ve değindiği noktalar güzeldi fakat yine de biraz fazla abartıldığını düşünüyorum.
"what am i to you he asks
i put my hands in his lap
and whisper you
are every hope
i've ever had
in human form"
"we are all born
so beautiful
the greatest tragedy is
being convinced that we are not"

4- The Sun and Her Flowers - Rupi Kaur PUAN: 3 / 5
Bu kitaba Goodreads'te yorum yapmamışım fakat Milk and Honey hakkında düşündüklerimin aynısını düşünüyorum, güzeldi ama abartılıyor bence.
5- The Red Scrolls of Magic - Cassandra Clare PUAN: 5 / 5 (bunun yorumunu girmeyi düşünüyorum)

kitabın olay örgüsü bence diğer gölge avcıları kitapları kadar güçlü değildi, plot twist olarak öngörülen şeyi de nasıl olduysa vahiy inmiş gibi kitabın başında tahmin edebildiğim için pek şaşırmadım okurken. belki de tehlikeli savaş sahnelerini okurken heyecanlanmamamın nedeni magnus ve alec'in zaten şu an yaşıyor olmalarını bilmem olabilir çünkü kitap 2006'daki valentine'ın ayaklanmasından sonra, düşmüş melekler şehri'nin zaman diliminde geçiyor. bu yüzden hayatta kalacaklarından emin olduğum için gayet gönül rahatlığıyla okudum kitabı.

madem kitap seni şaşırtmadı, neden beş puan veriyorsun diyenler olacaktır. hemen açıklıyorum; MALEC'TEN BAHSEDİYORUZ BURADA. M A L E C. kitap boyunca yüzümdeki sırıtışı engelleyemedim, beş sayfada bir tanımlaması zor fangirl sesleri çıkarmaktan kendimi alamadım ve bu kitap beni çok ama çok mutlu etti. magnus ve alec'in arasındaki ilişkinin gelişmesi, magnus'un tonla tecrübesi olmasına rağmen alec'e karşı çekingenliği, alec'in ise her şeyi magnus'la birlikte keşfetmesi ve kendi kimliğini nihayet özgürce yaşaması kalbimi eritti. malec kesinlikle okuduğum tüm kitaplar arasındaki en en en en en en çok sevdiğim çift, keşke ete kemiğe bürünseniz de size sıkıca sarılsam :')
malec dolu koskoca iki kitap daha okuyacağımız için minnettarım. cassie, lütfen hep yazmaya devam et. zaman zaman bana sinir krizi geçirtsen veya beni deli gibi ağlatsan da yazdığın her şeyi okumayı çok seviyorum. var ol şekerim. 
8- Not: Hala Seni Seviyorum - Jenny Han PUAN: 3 / 5 

lara jean’e de, peter’a da aşırı sinir oldum kitap boyunca. cidden hiç sevemedim seni peter kavinsky... yine de böyle cheesy lise kitapları okumayı özlemişim, kafa dağıtmak için birebir.
9- Şimdi ve Sonsuza Dek, Lara Jean - Jenny Han PUAN: 5 / 5
hiç ama hiç beklemediğim bir şekilde bu kitabı çokkkkk sevdim. peter'a ilk iki kitap boyunca asla ısınamamış olmama rağmen bu kitapta kendisine ba-yıl-dım. lara jean'in yetişkin olmaya giden yolda ilk adımları atması, hayatının ilk büyük bocalamalarını yaşaması aşırı gerçekçi anlatılmıştı. özellikle de kitabın son 50 sayfasında çok duygulandım, sanırım karakterlerin olgunlaşmasını okumuş olmak beni oldukça etkiledi. ya da sanırım aklıma kendi lise mezuniyetim ve bu mezuniyette ne kadar duygusal olduğum geldiği için bu kadar etkilendim bu kitaptan.

peter k, ilk iki kitapta seni o kadar sevmemiştim ki bu kitapta da sana gıcık olacağımı düşünüyordum o yüzden. beni yanılttığın için çok mutluyum, ne kadar tatlı bir erkek arkadaşa dönüştün sen öyle ya yerim senii. lara jean, zaman zaman saçma davransan da (hangimiz davranmıyoruz ki zaten?) kendime en yakın hissettiğim karakterlerden biri oldun. büyümeni okumak çok büyük bir zevkti hayatım.
ayrıca ilk iki kitapta beklediğimi bulamadığım için üçüncü kitaptan beklentimi oldukça düşürmüştüm, belki de bu yüzden beklediğimden oldukça fazlasını buldum. tabii ki bu kitapta da klişeler ve yer yer saçmalıklar vardı fakat ilk iki kitaba kıyasla bunlar çok daha makul bir seviyedeydi.
sonuç olarak son kitap bu tatlı çerezlik seriye yakışan (hatta serinin diğer kitaplarını aşan) fazlasıyla güzel bir final olmuş. yüzümde bir sırıtış ve içimde ufak bir buruklukla yorumumu bitiriyorum :')
10- Evelyn Hugo'nun Yedi Kocası - Taylor Jenkins Reid PUAN: 4.5 / 5

bu kitap kesinlikle beklediğim gibi bir kitap değildi... okumaya başlarken yüzeysel, chick-lit tarzı kafa dağıtmalık bir kitap olduğunu düşünüyordum fakat çok ama çok yanılmışım. okurken evelyn’in seçimlerini sorguladığınız kadar siz o durumda olsaydınız nasıl tepki verirdiniz diye düşünmekten alamıyorsunuz kendinizi.

cidden oldukça iyi bir kitaptı. özellikle de kitabın son 100 sayfasını hem ağlayarak, hem şok olarak içimde bir buruklukla okudum. gerçekten güzeldi ya :’(
11- Bane Günlükleri - Cassandra Clare PUAN: 5 / 5 (bunun da yorumunu girmeyi düşünüyorum)
magnus’a ba-yı-lı-yo-rum!! 11 hikayeden oluşan bu kitapta neredeyse her hikayeyi okurken aşırı eğlendim, bu kadar seveceğimi hiç düşünmemiştim. malec hikayelerinin muazzamlığına diyecek bir şeyim zaten yok ama diğer hikayeler de en az malec içerenler kadar güzeldi. özellikle de peru’nun perde arkası, kaçak kraliçe ve gece yarısı mirasçısı hikayelerine bayıldım. bu kitapla catarina ve ragnor’u da daha fazla tanıma şansı yakalamış olmamız çok hoşuma gitti.

cassie ne yazarsa yazsın okumaktan asla vazgeçmeyeceğim, chain of gold’un çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorummmmm. 

Bu ayın favori kitabı olarak tek kitap seçemediğim için iki kitap seçiyorum; The Red Scrolls of Magic ve Bane Günlükleri. Daha önceki yazılarımı okudunuz mu bilmiyorum fakat okumadıysanız söyleyeyim, ben DELİCESİNE bir Cassandra Clare hayranıyım ve en ama EN SEVDİĞİM çift ise Malec. O yüzden bu ay Malec hakkında yazılmış iki kitap okuyup da bu iki kitabı favori seçmemem imkansız bir durumdu.

Kısacası bu ayı tahmin ettiğimden çok daha fazla kitap okuyarak kapattığım için fazlasıyla memnunum. Bakalım Mart ayında okuma performansım nasıl olacak.

Bir sonraki yazıda ve umuyorum ki en kısa zamanda görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın ve hoşça kalın! :)

4 yorum:

  1. Hepsi birbirinden güzel. Listeme ekledim! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım sen de en az benim kadar keyif alırsın, iyi okumalar!! ^^

      Sil
  2. Bloguna yeni rastladım keşke daha önce denk gelseydim. Yazdığın şeyleri gerçekten çok sevdim ve kesinlikle çok işime yaradı emeğine sağlık. Ve umarım yazmaya daha az üşenirsiiin:) Kendine iyi baaakk.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, böyle yorumlar almak gerçekten çok sevindiriyor beni! Olabildiğince çok yorum girmeye çalışacağım, umarım keyif almaya devam edersin yazacaklarımdan. Sen de kendine iyi bak, sağlıkla kal ^^

      Sil