4 Şubat 2015 Çarşamba

Karanlık Zihinler - Alexandra Bracken / Yorum

Adım Ruby.
Hepinizden farklıyım.
Aklınızın derinliklerinde gezinebilir, 
anılarınızı hiç yaşamamışsınız gibi silebilirim.
Henüz on yaşındayken Thurmond'daki bu rehabilitasyon kampına gönderildim. Hem de kendi ailem tarafından...
Burada her adımımız izleniyor, nefes alış verişlerimiz bile.
Yalnız değilim.
Maviler... Yeşiller... Turuncular...
Sarılar ve Kırmızılar...
Karanlık Zihinler...
Ve yaşamak için saklanmak zorunda kalanlar
Ve kaçanlar... 

"Bu kitap, distopya okuyucuları için bir baş ucu kitabı olacaktır." 
- School Library Journal- 

"Bir solukta okuyacağınız KARANLIK ZİHİNLER'in sürükleyici anlatımı, kalbinizi durduracak bir finalle son buluyor. Öyle ki bu mükemmel üçlemenin ikinci kitabının çıkmasını her şeyden çok isteyeceksiniz." 
- Publishers Weekly-



Sayfa Sayısı: 576

Baskı Yılı: 2014
Yayınevi: Parodi Yayınları

Orijinal Adı: The Darkest Minds
Seri Adı: The Darkest Minds
Seri Sırası: 1 / 3 (+2 novella)
Goodreads Puanı: 4.31 / 5


________________________________________________________________________

Selaam,nasılsınız?Ben bitiğim,harabeyim,dağınığım.Ya bu nasıl bir kitap,gerçekten nutkum tutuldu.
Ağlamak istiyorum,çığlık atmak istiyorum.Neyse daha fazla dramatikleştirmeden kitabın konusuna geçiyorum.






Dünya'da patlak veren İANN adında bir salgın özellikle Amerika'yı etkisi altında almış ve çocuk ve gençleri öldürmüştür.Geriye kalan çocuklar ise çok tehlikelidir çünkü bu hastalığın bir yan etkisi olarak özel güçler kazanmışlardır.Devlet bu çocukların tehlikesinden kurtulmak için tedavi bahanesiyle çocukları toplar ve kamplara gönderir.Bu kamplarda çocuklar yeteneklerine göre sınıflandırılır.Beş tane sınıf vardır:

Yeşil: Çok zeki olanlar.
Mavi: Telekinezi yeteneği olanlar.
Sarı: Elektrik oluşturup,elektriği kontrol edebilenler.
Kırmızı: Ateş oluşturup,ateşi kontrol edebilenler.
Turuncu: Akıl kontrolü yapabilenler.

Bu kamplardan birine 10 yaşında götürülen Ruby sınıflandırılma esnasında doktorunu kandırıp aslında Turuncu olması gerekirken Yeşil olarak sınıflandırılır ve kampta kaldığı 6 sene boyunca açık vermeden saklanmayı başarır.Ta ki hayatının değiştiği o güne kadar.Ruby bir şekilde kamptan kaçmayı başarır ve yolda tesadüfi bir şekilde aynı onun gibi kaçak olan Liam,Chubs ve Zu ile karşılaşır ve onlarla birlikte tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkar.Her ne kadar başta bu üçlüye zarar vereceğinden korkup onlardan ayrılmayı düşünse de sonradan Liam Ruby'yi kurtulmaları için ona ihtiyaçları olduğuna ikna eder.Ruby artık sadece kendini değil bu üç çocuğu da korumak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.

Kitabı bitireli birkaç saat olmasına rağmen hala şoktayım,woaah.Bu nasıl muhteşem bir kurgu,bu nasıl bir zeka!Kitap bittiğinde annem yanımda olmasına rağmen kükreyip ''BU BÖYLE BİTEMEZ!!!'' dedim ve sonra yaklaşık on beş dakika boyunca halıyı amaçsızca inceledim.Kitaba BAYILDIM!Canım arkadaşım,bi' tanem,bebeğim Büşra'cığım bana bu kitabı aldığı için (büyük ihtimalle görmeyecek ama) çok teşekkür ederim ona.Seni gördüğüm ilk yerde sıkıca kucaklayıp öpücem ^_^

Karakterler harikaydı,tam anlamıyla.Birkaçı hariç hepsini sevdim.Ruby'nin yaşadıklarını okurken üzülmemek elde değil.10 yaşında ailenizden koparılıp bir kampa kapatılmayı kaldırabilir miydiniz,peki herkesten saklamanız gereken ve kontrol edemediğiniz bir güce sahip olmayı?Ruby o küçücük yaşından beri bunlarla uğraşmış ve bunları dışarıya hiç vurmamış bir karakter.Ailesinden alınıp o cehennem gibi olan kampa yerleştirildiğinde bile hiç ağlamamış.Ne kadar güçlü bir karakter olduğunu anlıyorsunuzdur.Başta her ne kadar biraz korkak bir imaj sergilese de daha sonradan büründüğü cesur kimliği beni büyüledi.Her ne kadar değişiminin biraz hızlı olduğunu düşünsem de Ruby artık benim favori karakterlerimden birisi.

Dediğim gibi,birkaç karakter dışında hepsini çok sevdim.Liam hakkında konuşmak istiyorum biraz.YA ALEXANDRA SEN NASIL BU KADAR MÜTHİŞ BİR KARAKTER YAZDIN?Bu Liam'dan her eve lazım.Şu an fena fangirl'lük duygularım kabardı.Bir çocuk nasıl hem yakışıklı,hem fedakar,hem aşık,hem koruyucu,hem cesur hem de düşünceli olabilir.Bu karakter Liam'sa bu imkansız değil arkadaşlar.Çocuk yapılacak her işe en önde koşuyor,korkusuzca her zaman kendini öne atıyor ve sevdiklerini korumak için her şeyi göze alıyor.Bir kere çocuk ne olursa olsun sinirlenmiyor.Evet doğru okudunuz,bu çocuk hiçbir zaman kendini kaybetmiyor.Kitapta o kadar sinir bozucu durum olmasına rağmen 2 kere fena sinirlendi sadece.Çocuk sinirlerini aldırmış sanırım.Bir de o kadar merhametli ki,ah yavrum kıyamam.Kitap boyunca sürekli sarılasım geldi çocuğa.Keşke gerçek bir karakter olsaydı.Başın derde mi girdi?Liam'ı ara o elbet kendini öne atar ve seni kurtarır :D 

"En karanlık zihinler, en beklenmedik yüzlerin arkasında gizlenme eğilimindedirler."

Önemli olan üç karakterimiz kaldı.Zu,Chubs ve Clancy.Clancy hakkında aşağıda spoiler içeren yorum yapacağım için bu paragrafta Zu ve Chubs'a yoğunlaşıyorum :D Zu sanırım 8-9 yaşlarında bir kız.(o kısma pek dikkat etmemişim üzgünüm) Küçükken ailesi tarafından bile isteye o zalim kamplardan birine bırakılmış.İnsan çocuğuna bunu nasıl yapar anlamıyorum.Neyse,Zu konuşmuyor.Konuşabiliyor mu bilmiyorum fakat sanırım geçirdiği travmalar sonucunda olmuş bir şey bu.Kendi seçimi ya da değil,bundan emin değilim işte.Tek bildiğim şey Zu'nun çok masum ve çok sevecen olduğu.Her zaman grubundakileri (Liam,Ruby ve Chubs'ı yani) destekleyen ve çok güleryüzlü bir kız.Çocukluğunu yaşayamamış doğal olarak,o yüzden biraz içe dönük olsa da o kadar sevimli bir karakter ki boynuna sarılıp sevmek istiyorsunuz.Chubs ise biraz huysuz,biraz da doyumsuz bir karakter.Şüpheci olduğunu es geçmeyelim tabii.Ruby ilk geldiğinde ona öyle davranıyor ki kızı geldiğine geleceğine pişman ediyor.Haksız mı peki?Bence haklı.Tanımadığı bilmediği bir insanı gruplarına katıp arkadaşlarını ve kendini riske atmak istemiyor doğal olarak.Biraz fevri bir karakter olsa da okumaya olan düşkünlüğü ve şüpheciliği sayesinde onu çok sevdim.Tahmin ediyorum ki okurlar Chubs'ı sevmediyse şüphe dolu olmasından dolayıdır,ama ben ona bu özelliğinden dolayı bayıldım.

Clancy ile ilgili spoiler vermeden bir şeyler yazamayacağım sanırım ama sadece şunu söyleyeyim;çok şaşıracaksınız.

-spoiler

Clancy sen ne çeşit bir psikomanyaksın?Yaptığın über manyak şeyleri öğrenince ağzım otuz metre açıldı,pisliiiiik.Hayır çözemedim ben seni.Ne demek o kadar masum çocuğu korurmuş gibi davranıp onları ihbar etmek!Yemin ediyorum eğer yapabilsem seni bin parçaya ayırıp kaplanlara yem ederdim.Gerçi sen beni çoktan Turuncu yeteneklerinle kölen yapmış olurdun ama o konuya girmeyelim neyse :D

-spoiler


Kitap müthiş akıcı.Evet kitapta olaylar biraz yavaş gelişiyor ama yine de ben hiç sıkılmadan soluksuz okudum.Kitabı okurken şekilden şekle,şoktan şoka girdim.Ölümcül Kaçış'tan sonra en heyecanlanarak okuduğum kitap oldu Karanlık Zihinler.Yazarın dili,oluşturduğu dünya,yazdığı karakterler ve olaylar dahiyane.Tek kelimeyle hayran kaldım.Kitap bittiğinde ise şöyleydim;



Neyse daha fazla uzatmadan yorumumu bitiriyorum.Kitaba kaç puan versem yetersiz kalır.Sadece kitabın devamının çabuk çıkmasını diliyorum.Okumayanlara ise şunu söyleyeyim; bu kitabı alın okuyun,okutun.Hatta hediye olarak alın,okumamakta ısrar edenlerin kafasına atın falan.Ülkece bu kitabı okumalıyız lütfen ama :D 

12 yorum:

  1. Clancy kısmında delirmiştim *-*

    YanıtlaSil
  2. Yorumlarının uzunluğu, güzelliği, anlatış tarzın kalp kalp.
    Sıkılmadan hepsini okudum. Tabi ki spoiler bölümü hariç :p
    Bu kitabı çok çok çok istiyorum ve aklımdaki diğer kitapları da çok çok çok istiyorum ama umarım ki- allam işşallah- Nisan'da fuara gidebilirsem alacağım hepsini. Neyse konumuza dönelim. Yine çok güzel bir yorum yazmışsın zaten kitaba meraklıydım daha da merak ettim.
    Bu arada da seni bu sefer ben mimledim. :D
    http://kitapkaravani.blogspot.com.tr/2015/02/mim-12-kitap-tag.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah canım mahcup oluyorum ama :D İnşallah gidebilirsin de hepsini alıp okursun :D Teşekkürler iltifatların için :D

      İnanmıyorum rolleri değiştik :D Hemen bakıyorum ve kısa sürede yapmaya çalışacağıım :D

      Sil
  3. Öncelikle merhabaa :)
    Bloğunla şans eseri tanıştım ve tek kelimeyle "bayıldım." Ne kadar güzel yorumlar yapmışsın öyle, tebrik ederim harika gerçekten. Bir de eleştiri yaparkenki samimiliğin beni benden aldı diyebilirim gerçekten, hatta ara ara güldüm:))
    Kitaba gelince valla ilk fırsatta kitapçıya doğru uçacağım. Neyse kolay gelsin sana:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabaa!! Teşekkür ederim yorumların için,çok mutlu ettin beni ^_^

      Şimdiden iyi okumalar dileriim! :D

      Sil
  4. Bu seriyi senin sayende aldığımı biliyor muydun? Bu sene kitap okumaya başladığım için ve Eksik Parça'ya bayıldığım ve senin Karanlık Zihinler'i Eksik Parça'dan daha çok beğendiğini görünce hooop bu seriyi kesinlikle almalıyım demiştim ve okuyup süpürdüm sayende :) Favorilerim arasında artık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene çok ama çok sevindim! :D Gerçekten muhteşem ötesi bir seri,Alexandra'nın zihni tamamen farklı bir biçimde işliyor ve buna bayılıyorum :D

      Sil
  5. Bu kitabı okumadan önce şüphesiz en sevdiğim kitap Labirent: Ölümcül Kaçıştı. Ama şimdi ikisi arasında seçim yapamıyorum. Bir yanda Newt, bir yanda Clancy. Hangisini daha çok sevdiğime ikinci kitabı okuduktan sonra karar vereceğim.
    ( Ve evet, delirmedim. Ne kadar psikopat bir kontrol manyağı olsa da en sevdiğim karakter tabi ki Clancy.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Newt - Clancy karşılaşmasında hiç şüphesiz Newt'u seçerim kesinlikle! Clancy'den nefret ediyoruum! Kitaptaki tek sevilmeyesi yan Clancy bence :D Ama tabii,fikirlere de saygılıyım :D

      Sil
    2. Karakter olarak ben de Newt i seçerim galiba ama kitap ve seri olarak gerçekten ikisine de bayılıyorum ve seçim yapamıyorum. Bu arada yorumların ve blogun içten ve cana yakın. Artık yeni bir kitap ya da yoruma bakacak olsam kesinlikle "Naz'lı Kitaplığı" tercih ederim.

      Sil
    3. Bu tarz yorumlar beni gerçekten çok mutlu ediyor,çok ama çook teşekkür ederim! ^_^

      Sil