6 Şubat 2014 Perşembe

2054:Çıkış Yok-Yorum



Hafızanız silindiğinde gerçeği bilebilir misiniz?

Kylanın hafızası silindi, kişiliği yok edildi, anıları sonsuza dek kayboldu. O programlandı.

Hükümet onun bir terörist olduğunu ve kurallarına uyduğu takdirde ona ikinci bir şans vereceklerini söylüyor. Fakat geçmişin yankıları Kylanın zihninde fısıldaşıyor. Birileri ona yalan söylüyor ve hiçbir şey göründüğü gibi değil.

Gerçeği ararken kime güvenebilir? Yakalayan, ürperten ve fazlasıyla gerçek. Elden bırakılamayacak bir macera romanı.


(Tanıtım bülteninden)

____________________________________________________________________________

Kyla programlanmış,yani hafızası silinmiş ve tamamen yeni bir kimliğe bürünmüş-aslında büründürülmüş-,16 yaşında bir kızdır.9 ay hastanede kaldıktan sonra yeni ailesi olan Davis ailesine evlatlık verilir.Bu ailede kendisi gibi bir programlanmış olan Amy de yaşamaktadır ve Amy gayet neşeli ve pozitif bir kızdır.Annesi ise Kyla'ya göre çok agresif,stresli ve Kyla'ya sürekli kızan bir kadındır,babası hakkında düşünceleri ise nötrdür.

Kyla diğer programlanmışlara göre daha akıllı ve daha asidir.Programlanmışlar her şeyden habersiz bir şekilde etrafa gülücükler saçarak dolaşırlarken,Kyla kendisine neler olduğunu,neden programlandığını düşünmekte ve hastanede öğretilen bilgilere karşı çok olumlu yaklaşmaktadır.Öğrenme isteği hiç bitmez.

Hastanede kalması gerekenden daha uzun kalmıştır çünkü peşini bırakmayan kabuslar görmekte ve her gece çığlık atarak uyanmaktadır.Bu ani mutluluk düşüşünden etkilenen levo*su ise ona krizler yaşatmaktadır.

(*Levo,programlanmışların mutluluk düzeyini belirli bir rakamda tutmak,onların kötü olaylara -kavga,tartışma gibi- karışmasını engelleyen,kola takılan saat benzeri bir cihazdır.)

Hastanede öğrendiğine göre Kyla affedilmeyecek kadar kötü bir suç işlemiş fakat devlet onu öldürmeyip,ona ikinci bir şans tanıyarak tüm anılarını silip,yepyeni bir hayat vermiştir.Fakat Kyla işlediği suçun ne olduğunu bilmemektedir ve bunu öğrenmek için yanıp tutuşmaktadır.



Kyla öğrenmeye çok açık biri olduğundan okula gitmek ister ve hemşireler buna izin verir.Okulda önce programlanmışlara özel olan sınıfta eğitim görür fakat sonradan diğerlerinden daha akıllı olduğu fark edilince 11.sınıflarda birlikte ders görmeye başlar.

Kyla programlanmışlara özel olan bir grupta tanıştığı Ben adlı çocuktan çok hoşlanır ve şansına Ben ile birçok dersleri ortak çıkar ve aralarındaki ilişki daha çok gelişir.

Devamı kitapta.

_________________________________________________________________________________

Slated serisinin ilk kitabı olan 2054:Çıkış Yok'un devam kitapları henüz Türkçe'ye çevrilmemiş durumda.Umarım ki Altın Kitaplar elini çabuk tutar ve diğer kitabı da -kitabı dedim çünkü Shattered henüz çıkmamış- hemen çevirir çünkü bu kitap en beğendiğim distopik romanların başında geliyor.

                        

Aslında bu kitap hakkında pek bir şey söylememe gerek olmadığını düşünüyorum.Gayet orjinal bir konusu olması ilgi çekici bir unsur.Genelde distopik romanlar birkaç açıdan birbirlerine benzerler ama bu kitapla diğer kitaplar arasındaki tek benzerlik distopik bir roman olmasıydı.

Kitapta ben Kyla dışında kimseyi çok fazla sevmedim.Kendime en yakın bulduğum karakter Kyla'ydı -belki bu ikimizin de solak olmamızdan kaynaklıdır,haha-.

Kyla karakterinin diğer karakterlere göre çok uç bir karakter olduğunu düşünüyorum çünkü kitaptaki programlanmışların hepsi -normal olarak- çok saf ve temiz.Fakat Kyla her şeyi sorguluyor,meraklı ve öğrenmeye çok açık.Kitabın en farklı karakteri olduğunu düşünüyorum.

Kitabın sonu belirli bir sayfadan sonra tahmin edilebilirdi fakat yine de tatmin ediciydi bence.Distopik roman seven okurların kaçırmaması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

1 Şubat 2014 Cumartesi

Senden Önce Ben-Yorum

Yaşamın ince detayları Loudan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...

Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lounun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur? 

Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...


(Kitabın arka kapağından)




Beklentilerimi çok yüksek tutarak aldığım bir kitaptı Senden Önce Ben.Beklentilerimi karşılamadı fakat yine de iyiydi.Ele aldığı konu kesinlikle çok güzel ve sarsıcıydı.Will'in o efsanevi yaşamının birden altüst olması insan hayatının aslında ne kadar çabuk değişebildiğini ve ölüme aslında ne kadar da yakın olduğumuzu hatırlatıyor.Yazarın üslubu da genel olarak akıcıyıdı.Genel olarak dedim çünkü bazı yerlerde o kadar ayrıntıya girmiş ki bu okuyan kişi için bir eziyet oluyor.Bir an önce bitse şu kısım dediğim yerler oldu yani.

İçinde anlatılan aşk hikayesi gerçekten hoştu.Aşkın engel tanımadığını göz önüne sermesi ve bunu anlatış biçimini de beğendim fakat sanki bir şeyler eksikti.O eksiğin de kitabın sonunu tahmin edebilmem olduğunu düşünüyorum çünkü kitapta sonla ilgili çok fazla ipucu verilmiş.O ipuçları az olsaydı,kitabın sonu daha şaşırtıcı ve daha etkileyici olabilirdi.




Lou aklımda hep cıvıl cıvıl ve hayat dolu bir karakter olarak kalacak.Şunu belirteyim ki Lou'yu çok sevdim.O cıvıl cıvıl hareketleri,umutsuzluğa düşmemesi ya da düşse de bunu kendi içinde halletmeye çalışması cidden çok hoştu bence.Will'i neşelendirmek için yaptığı organizasyonlar ve organizasyonları düzenlemek için canını dişine takarak çalışması da çok güzeldi.

Will ise Lou'nun aksine içine kapanık,depresif bir karakter.Bu kesinlikle normal çünkü vücudunun çok büyük bir kısmı felçli.Böyle bir insandan Lou gibi pozitif olmasını bekleyemeyiz değil mi?Will hakkında söyleyebileceğim bir tek kötü özellik var o da Lou'yu kendinden uzaklaştırması.Onun açısından bakarsak haklı olabilir ama herkes aşkı hak eder.Engelli olup olmaması önemli değil.Birbirlerine aşıkken Will'in Lou'yu sürekli kendinden uzaklaştırması kitaptaki sinir bozucu yanlardan biriydi.


Kitap hakkında yapılan yorumların aksine kitabın sonunda ağlamadım ve bunun sonunun çok tahmin edilebilir olduğundan kaynaklandığını düşünüyorum.Her şeye rağmen güzel bir kitaptı.Okumazsanız bir şey kaybeder ya da okursanız bir şey kazanır mısınız bilmem ama eğer ki aşkın hiçbir zaman sınır tanımayacağını anlatan,değişik bir hikaye arıyorsanız Senden Önce Ben'i okumanızı tavsiye ederim.

Canım Köpegim-Yorum

W.Bruce Cameron'ın köpeklerle ilgili bir bestseller'ı daha karşımızda.Öncelikle kitabın kapağını yorumlayayım.Kapakta gördüğünüz üzere yılbaşı şapkası takmış tatlı mı tatlı bir köpekcik var.Anlamsız gelmiş olabilir ama aslında anlamlı.Kitabın ingilizcesi ''The Dogs of Christmas'' yani ''Köpeklerin Yılbaşı'' tarzında bir şey.İngilizce adıyla bağlantılı yani.

Eğer daha önce W.Bruce Cameron'ın kitaplarını hiç okumadıysanız ilk bu kitaptan başlayın derim.Çünkü eğer önce Can Dostum veya Can Dostum'un Yolculuğu'nu okursanız bu kitabı onlara göre daha az beğenirsiniz.(Tecrübeyle sabittir.)

Bu kitapta yazarımız olayları dışarıdan izleyen birinin bakış açısıyla anlatmış.Durum böyle olunca yazarın diğer kitaplarını daha önceden okuyan ben,bu kitabı diğer kitaplar kadar sevemedim.Ama belirttiğim gibi,eğer önceden Cameron'ın tarzını okumadıysanız bu kitabı gayet beğenerek okuyabilirsiniz.

Kitaptaki olay Josh adında bir adamın sevgilisinden ayrıldığında gittiği barda Ryan diye biriyle tanışmasıyla başlar.Ryan da sevgilisinden ayrılmıştır ve konuşup,dertleşirler.Josh,Ryan'dan pek hoşlanmamasına rağmen adet olarak gördüğü için ona telefonunu verir ve yarım ağızla yardım edebileceği bir şey olursa çekinmeden onu aramasını söyler.Tabii bunu söylerken Ryan'ın onu günün birinde arayacağından habersizdir.

Ryan Josh'ı biraz absürt bir sebepten dolayı arar;yurtdışına çıkacaktır ve köpeğini bırakacak birini aramaktadır.Josh kabul etmese de Ryan köpeği zorla bırakmaya gelir fakat bir durum vardır,köpek hamiledir ve Ryan bunu fark etmemiş gibi davranıp köpeği bırakıp kaçar.Ardından ise olaylar gelişir.




Bu kitap -daha önce de belirttiğim gibi-,alışageldiğimiz Cameron tarzından farklı bir kitap.''Yazar batırmış,iğrenç bir kitap.Kesinlikle almayın.'' demek kesinlikle mümkün değil fakat Cameron tarzına alışmış biri olarak bu kitaba tam anlamıyla odaklayamadım kendimi.Her şeye rağmen gözüm kapalı şekilde söyleyebilirim ki bu kitap da diğerleri kadar müthiş bir dostluk hikayesi barındırıyor.Yazarımız işini biliyor,farklı tarzlarda da olsa yeteneğini konuşturmaya devam ediyor.