20 Kasım 2015 Cuma

Kızıl Kraliçe - Victoria Aveyard / Yorum

İnsanların Kana Göre Sınıflara Ayrıldığı, Bir Düzen… Büyülü, Tanrısal Yetenekleriyle Diğerlerine Hükmeden Gümüşler, Onların Gölgesinde Hayatta Kalmaya Çalışan, Sıradan Kızıllar… İktidar Tehlikeli Bir Oyundur. Peki, Kazanmak İçin Ne Kadar Kan Kaybetmek Gerekir? Kanla Bölünmüş Bir Dünyada, Kazananı Belirsiz Bir Varoluş Mücadelesi…

Mare Barrow'un dünyasında kanın rengi, varoluşun biçimini belirlemektedir. Doğaüstü yeteneklerle donatılmış Gümüşler, köle gibi çalıştırdıkları ve savaşta ölüme gönderdikleri Kızıllara hükmetmektedir.

Yoksul bir Kızıl kasabasında yaşayan on yedi yaşındaki Mare, talihsiz olaylar sonucu bir Gümüş sarayında çalışmaya başlar. Ancak Kızılların başkaldırı hareketini örgütleyen Kırmızı Muhafızlar'ın davasını ateşleyecek kıvılcımın kendi parmaklarının ucunda olduğunu fark edince bambaşka bir oyunun ortasında kalır. Yalanlar üzerine kurulu bir düzende Kızılların Gümüşlere, bir prensin diğer prense ve Mare'nin kendi kalbine karşı mücadele ettiği bu tehlikeli oyunda tek mutlak gerçek, ihanettir.



Sayfa Sayısı: 392
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus 
Orijinal Adı: Red Queen
Seri Adı: Red Queen 
Seri Sıralaması: 1 / 4
Goodreads Puanı: 4.11 / 5

______________________________________________________


Herkese selaam! Şu an baya mutluyum çünkü uzun bir süredir ilk defa kitap yorumu giriyorum.O kadar üşengeç bir insanım ki okumama rağmen yorumlar birikiyor ve girmiyorum,aaa Naz çok ayıp ama! Kendimi kınama faslını geçerek sizin halinizi hatırınızı soruyorum.Nasılsınız,iyi misiniz?Hayat nasıl gidiyor?İstanbul'da olanlar için; fuara gittiniz mi,gittiyseniz nasıl geçti ve neler aldınız? Yorum yapmaktan korkmayın lütfen,insan yemiyorum! :D 

İstanbul Kitap Fuarı benim için oldukça iyi geçti diyebilirim. İlk ve ikinci Cumartesi gittim ve her gittiğimde elim dolu döndüm :D Hele ikinci Cumartesi çok iyiydi çünkü Leonardo Patrignani ve Josh Malerman'dan imza alabildiim! İkisi de çok samimi ve ilgiliydi.Özellikle Josh o kadar tatlıydı ki! Yarın Zorlu AVM'de imzası var sanırım,gidebilecek olanlar mutlaka gitsin :D Birazcık (!) gecikmeli olarak bir fuar yazısı girmeyi düşünüyorum aslında ancak büyük ihtimalle üşenirim :D Umarım bu üşengeçliğimi üstümden atıp fuar ganimetlerimi sizlerle de paylaşabilirim! :D

Çok gevezelik yaptım sanırım,e doğal olarak bir aya yakındır yorum girmediğim için çenem biraz düştü.Sizi daha fazla sıkmadan AYLARDIR beklediğim KIZIL KRALİÇE (büyük yazıyorum çünkü okumayı bitirmiş olmama rağmen hala çıktığına inanamıyorum) yorumuyla baş başa bırakıyorum :D



Mare Barrow,17 yaşında bir Kızıl.Kızıl ne diye düşünüyorsunuz büyük ihtimalle o yüzden hemen açıklayayım.Mare'in yaşadığı coğrafyada halk kanlarının renklerine göre ikiye ayrılmış durumda; Kızıllar ve Gümüşler.Kızıllar köleler; Gümüşlerin ihtiyaçlarını karşılamak için ölümüne çalışıp,Gümüşleri korumak için ölüyorlar.Gümüşler ise toplumun elit kesimi.Kanları gerçekten Gümüş renginde ve hepsinin özel yetenekleri var.Kimisi çok güçlü,kimisi ateşi yönlendirebiliyor,kimisi suyu,kimisi ise zihinleri yönlendirebiliyor.

Kızıllar tamamen Gümüşlerin kölesi durumundalar,eziyet görüyorlar ve tahmin edebileceğiniz gibi hiçbir hakları da yok.Belirttiğim gibi Mare de bir Kızıl. 18 yaşına gelen Kızılların eğer sürekli bir işi yoksa askerliğe alınıyorlar ve Mare'in sürekli bir işi yok.Yani mecburi hizmet görevi yaklaşıyor.Mare askerlikten kaçma planları yaparken beklediği fırsat ayağına geliyor; bir Gümüş sarayında iş buluyor. Ona yabancı bu yepyeni ve tehlikelerle dolu dünyada kendini daha tehlikeli bir durumda buluyor.Nasıl mı? Şans eseri Mare'in de özel yetenekleri olduğu keşfediliyor! Ama o bir Kızıl! Anlamadığı ve karmakarışık bir hayata girmek zorunda bırakılan Mare bir anda kendini yalanlar,tehditler ve isyanlar arasında buluyor.

Fuara ikinci kez gitme nedenim,aylardır beklediğim hayata tutunma kaynağım.Pegasus'un Instagram hesabını arşınlamama neden olan güzide kitap.İşte karşınızda KIZIL KRALİÇE!! Cidden abartmıyorum aylardır bekliyorum bu kitabı ve en son delirme noktasına  gelmiştim.Her iki lafımdan biri "Red Queen ne zaman çıkacak!!!??!??!??!!!" olmaya başlamıştı ki Pegasus nihayet bu şaheseri çıkardı,ta ta ta taam. Fakat fuarın ilk gününe yetişmedi ama ben "İnternetten alırım sıkıntı olmaz,nasılsa çıkıyo alohaa ^_^ " kafasını yaşarken Pegasus kitabı Pazartesi günü ve KUTULU olarak fuarda satışa sunacağını açıkladı ve bu kutular sadece FUARA ÖZELDİ. Ve ben kafayı yedim. E durur muyum,tabii ki kutulu almak için bir sonraki hafta da o 92 saatlik fuar yolunu çektim. -Yahu en büyük fuar alanı neden dağ başında anlamış da değilim hala.- Her neyse sonunda kutulu şekilde Kızıl Kraliçe'me kavuştum. (*ve sonsuza dek mutlu yaşadılar*)

Kitabı yabancı vloggerlar,bloggerlar o kadar çok övdü ki haliyle bende beklenti tavan yaptı.Hayal kırıklığına uğrayacağımdan korka korka kitaba başladım.Uğradın mı diye sorarsanız,eh hayır ama tam beklediğini buldun mu diye sorarsanız bunun da cevabı hayır.

Kitabın geçtiği dünyaya bayıldım.İsyan hikayeleri okumayı gerçekten çok seviyorum.Her distopya kitabına yorum girerken distopyalara bayıldığımı söylediğimi biliyorum ama yine söyleyeceğim; ben ciddi anlamda distopyayı çok ama çok seviyorum.Bu açıdan Kızıl Kraliçe beni oldukça tatmin eden bir kitap oldu. Kurulan dünyanın oldukça iyi yansıtıldığını düşünüyorum.Fakat bir eksi yönü vardı,toplum hiyerarşisi Kızıl Yükseliş'le çok benzerdi.Tabii ki de farklı kısımları vardı fakat okurken şu kan meselesi bana çoğu yerde Kızıl Yükseliş'i hatırlattı.

Karakterleri birazcık tanıtayım.Kitabın konusundan da anlayabileceğiniz gibi Mare kitabın baş karakteri,değerli Kızılımız. Cal,kralın büyük oğlu yani tahtın varisi olan prens.Çok iyi bir kral olma potansiyeline sahip ve çok iyi bir asker.Maven kralın küçük oğlu,nazik ve düşünceli prens. Kraliçe Elara ise Maven'in annesi,Cal'ın üvey annesi.Kendisi tam bir pisliktir. (*gözlerinden ateşler saçar*)

Karakterlerle biraz bağ kurma sorunu yaşadığımı söyleyebilirim.Bunun nedeninin ise karakter duygularının biraz yavan şekilde anlatılmış olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.En azından bu benim için öyleydi.Mare'in de,Cal'ın da Maven'in de yaptığı ve onaylamadığım oldukça şey oldu. Fakat kitabın dünyasını düşününce hepsinin haklı sebepleri olduğunu görebiliyorum. Herkesin kendi çıkarlarını gözettiği bir dünyada kendini korumazsan nasıl hayatta kalabilirsin ki? Nefret ettiğim üç karakter var ve bunlardan ikisi Kraliçe Elara ile Evangeline.Diğerini söyleyemem çünkü gerçekten çok büyük spoiler olur. Bunu size yapamaam!

Kitap,belirttiğim gibi,oldukça akıcıydı.Karakterlerle aramda pek bağ kuramamış olsam da başından sonuna kadar hikayeye bağlandım.Ya cidden harikaydı,öyle böyle değil! Her sayfayı merakla çevirdim ve elimden bırakamadım.Hatta okulda hocayı beklerken okuyordum ve hoca girdiğinde çok heyecanlı bir yerde bırakmak zorunda kaldım ve neredeyse ağlayacaktım sinirden,çünkü ÇOOOK AMA ÇOK güzeldi! Şu an fangirl'lük yapıp zıplamak istiyorum kitabı hatırladıkça!! Unutmadan buraya yazayım,MARE VE CAL'I ÇOK PİS SHIPLİYORUM.


Kitap oldukça aksiyonluydu ve ben hep heyecanlı bir şekilde okudum.Şunu belirtmeliyim ki özellikle son 90-100 sayfada ağzım açık okudum.Hele bir olay var ki,resmen kitabı fırlatasım geldi ama tabii ki fırlatmadım çünkü o KIZIL KRALİÇE.AYLARDIR BEKLİYORUM BEN BU KİTABI,KIYAMAM ONA. (ayrıca kitabı 30 liraya almamın da etkisi var bu durumda)

Kitabı son kez Kızıl Yükseliş'le kıyaslayarak yorumumu bitiriyorum.Kızıl Yükseliş'i çok beğenmiş ve 5 vermiştim.Sonradan düşündüğümde 4,5 da verebileceğimi fark ettim çünkü yine karakterlerle aramda bağ kuramamıştım.Ayrıca Kızıl Yükseliş'te hiç aşina olmadığımız,yepyeni bir dünyayı okumak biraz adaptasyon sorununa yol açmıştı bende fakat yine kıyamayıp puanımı 5 olarak tuttum.Kızıl Kraliçe'ye gelince;bu kitapta da karakterlerle bağ kurma sorunu yaşamış olsam da kesinlikle Kızıl Yükseliş'ten çok ama çok daha fazla beğendiğim bir kitap oldu.Her ne kadar birkaç eksiği olsa da yine kıyamıyorum ve 5 puan veriyorum ^_^


(not: İkinci kitap Glass Sword yurt dışında 9 Şubat 2016'da çıkıyor.Neden bu kadar çabuk okudum ki diye kızmadan edemiyorum kendime açıkçası.Kitap Goodreads'te 4 kitaplık bir seri olarak görünüyor ve henüz diğer kitaplarının adı ve kapakları belli değil.Yukarıda ise Glass Sword'un müthişimsi kapağını görebilirsiniz *-*) 


30 yorum:

  1. Yaaa Kim bu 3. nefret ettigin kisi? Ben istiyorum o spoilerı. Yorumuna kesinlikle katılıyorum ilişki kuramadığın kısmı haric. Ben okula gitmedim okuyacağım diye -hayır pişman değilim- Serinin devamini cok buyuk bir sabirsizlik ile bekliyorum. 10 kitap bile olabilir sorun değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cidden çok güzeldi kitap ya! Bir an önce çıksın gerçekten beklemek eziyet çünkü :D Hemen aşağı yazıyorum kimden nefret ettiğimi :D

      -SPOILER VAR !!!!-




      Maven tabii ki! Pis,sinsi,yalancı,pisliiik! Altından bir şeyler çıkmasını bekliyordum çünkü bir insan bu kadar iyi olamazdı zaten.Ancak çok fena şaşırdım buna rağmen çünkü bu kadar büyük bir hainlik beklemezdim kesinlikle. Son sahnelerdeki arena kısmında resmen sinir oldum ona,duygusuz yaratık...

      Sil







    2. Çok fazla spoiler içerikli yorum!!!


      İlk başlarda Maven'a o kadar sevgiyle bağladım ki, ama yalancı pislik, oysaki ben ona değer vermiştim sen bana neden böle yaptın. Kalbim kırıldı ciddi ciddi hepsi Elara'nın suçu pis hain. İsmimden utandım be. 2. Kitap çıksada rahatlasak. Ve Maven'a gelirsek onu öldüreceğim. Asıl suçlu kim biliyor musunuz Evangelin. İsminde hayır yok vayan haini kılıklı

      Sil
    3. -SPOILER VAAARR!!!-








      Ay di mi amaa!! Cidden Elara da çok pislik Evangeline de öldürmek istiyorum ikisini dee!! İkinci kitap yurt dışında yakın zamanda çıktı umarım Pegasus hemencecik çeviriir!!

      Sil
  2. Yorum yaptığını görünce atladım resmen hepsini yalayıp yuttum ama hala çok kararsızım alıp almamak konusunda. Bu Kızıl Yükseliş ile benzerlik konusu beni biraz endişelendiriyor. Ha bir de Açlık Oyunları'na da benziyor dediler ben iptal. Neredeyse çıkan tüm distopyalara benzetecekler. Bir tane daha benzediği seri vardı da unuttum şimdi onu. Fenalık geldi artık benzetmelerden. Ben ne güzel alıyordum kitabı şimdi listeye ekleyip çıkartıp duruyorum. Kafayı yeme noktasına geldim. Tüm hevesim de kaçtı. :'(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence kesinlikle almalısın! Kızıl Yükseliş ile benzemesi seni sakın yanıltmasın,şahsen ben Kızıl Yükseliş'ten daha çok beğendim Kızıl Kraliçe'yi :D

      Açlık Oyunları'na mı benziyormuş? Hiç ama hiç alakası yok. Gerçekten her çıkan distopyayı Açlık Oyunları'na benzetmeleri artık sıktı,türleri aynı diye konuları aynı olacak diye bir şey yok ki emin ol Kızıl Kraliçe'nin gerçekten hiç alakası yok Açlık Oyunları'yla. Neredeyse distopyada ezilen kesim vardır ve genç bir kız/erkek genellikle o kesimden gelip hükümete kafa tutar,bu zaten distopyaların ortak yönüdür.Bunun dışında Açlık Oyunları'na benzeyen bir distopya okuduğumu hatırlamıyorum ben :D

      Sonuç olarak,evet Kızıl Yükseliş'e benziyor ama bence kesinlikle okumalısın çünkü muhteşem bir kitaap! :D

      Sil
    2. Siparişi verdim gitti. Şimdi de gelmesini beklemek var. :D

      Tüm heyecanımı geri getirdin çok sağ ol cidden. Yoksa kitaba yazık olacak yani sırf bu distopya benzeme olayları yüzünden. Okuduktan sonra mutlaka yazacağım sana :)

      Sil
    3. Şimdiden iyi okumalar :D Neler hissedeceğini merak ediyorum,mutlaka yaz ^_^

      Sil
  3. Mare kimi seviyor bazı kişiler cal diyor bazıları ise maven diyor hangisi 1. Kitapta tabisi cal ama devamında bu olay değişecek mi yoksa mare ve cal mı olacak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkinci kitap çıkmadığından bir bilgim ve fikrim yok ama umarım Cal olur ^_^

      Sil
  4. Öncelikle sayfanı çok seviyorum kitaplara yaptığın yorumlar çok hoşuma gidiyor.Bende kitabı alma konusunda kararsızım sence ne yapmalıyım? açlık oyunlarına benzetiliyo ve bencede saçma bi benzetme.alsam mı bilemiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim çok mutlu ettin beniiii!! Güzel yorumun için çok ama çok teşekkür ederim tekrardan,yazılarımı beğeniyorsan ne mutlu bana ^_^
      Her distopyayı Açlık Oyunları'na benzetme gibi saçma bir akım var ve bu da o akıma kapılmış kitaplardan birisi. Açıkçası benim çok beğendiğim bir kitap oldu ve diğer yorumunda distopyaları söylemişsin,bu yüzden ben beğeneceğini düşünüyorum. Bence bu kitaba bir şans vermelisin ^_^

      Sil
    2. En kısa sürede alıcam önerin için teşekkür edrim artık kararım kesin.bu arada yorumu göndermedim sanıp iki kez yollamışım sanırım:).Tekrardan bloğuna çok aşırı bayıldığımı söylemek istiyorum.Çünkü blog sahibi olmak zor ve aynı zamanda kitap yorumu yapıyosun benim gibilere öneriler sunuyorsun falan gerçekten yaptığın iş takdir edilmeli bence.Bloğunu arkadaşlarımada öneriyorum sanırım çoğu kitap yorumlarını okudum.Son olarak yorumuma cevap verdiğin için teşekkür edrim.😊😊

      Sil
    3. Şimdiden iyi okumalar dilerim o zaman ^_^

      Tekrardan çok teşekkür ederim,böyle olumlu yorumlar almak çok hoş bir duygu.Çünkü bu blog benim emek verdiğim,her ne kadar çok düzenli yorum giremesem de, uğraştığım bir meşgale ve bu uğraşımın karşılığında böyle güzel geri dönüşler almak muhteşem bir şey ^_^ Cidden çok teşekkür ederim ilgin için. Ayrıca zaman ayırıp yorum yapmaya zahmet ettiğin için de teşekkür ederim. Çok teşekkür ettim biliyorum biraz tuhaf oldu,ama gerçekten baya mutlu oldum :D Her neyse,umarım bloğuma ilgin devam eder :D Bol kitaplı yıllar dilerim ^_^

      Sil
  5. ya bir şey soracağım ben,ya bu Kilorn öldü mü ölmedi mi hala anlayamadım son yirmi sayfadayım şfxbşssfgj bir an önce cevaplarsan çok mutlu olurum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SPOILEEEEEEEEEEEEER

      Hatırladığım kadarıyla ölmemişti :D

      Sil
  6. KIZIL KRALİÇE'nin ilk basımının amerikada çıkmasının ardından ne kadarlık bir sürede türkçeye çevrildiğini bilen varmı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bildiğim kadarıyla 9 ay gibi bir süre içerisinde çevrildi, umarım Glass Sword daha kısa sürede çıkar ^_^

      Sil
  7. AŞIRI SPOİLER VAR ÖYLE BÖYLE DEĞİL!!!!

    Ben hep 2.çocukları severim o yüzden bir Maven'ı bir Cal'i destekledim ama son sayfalarda özellikle son 20 sayfada güvendiğim dağlara kar yağdı ahey ahey dedim.Ama gerçeten dedim :D Ben seni çok sevmiştim be sevdalım diyerek tabii ki arabeske bağlamayacağım.Aylarca bu kitabı bekleyemezdim ben ya.Yanlış anlama sevmediğimden değil patlardım çünkü kendisi-The Vampire Diaries'i de geçerek- en sevdiğim kitap oldu.Hatta en en en... sevdiğim kitap oldu.:D Cal'e 26.bölümde pislik dediğim için kendimden utanıyorum.O onun gibi pislik değilmiş.Hatta okulda da kendi kendime dedim nazik olan mı yoksa sıcak gözlü mü? diye sordum.Öyle sorarken de 2.5 gün içerisinde bitirdim.Kız ben bile inanamadım.Neyse yine çenem düştü.Hoşçakal ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Glass Sword şu an çeviride,bekleyemiyorum çıkmasını ya! :D Umarım bir an önce çıkar :D

      Ne demek,çenesi düşük okurları çok severim çünkü benim de çenem düşük :D Başka kitaplar hakkında da konuşmak dileğiyle,hoşçakaal ^_^

      Sil
  8. Uzun bir aradan sonra bilim kurgu okumaya geri dönmek istedim ve fuarda karşıma bu kitap çıktı.Heyecanla ve arzuyla satin alip okumaya başladım ve ciddi soylemekteyim ki 24 saat icerisinde bitti (Pazar günü olmasının da katkılarını yok sayamayacagim tabii.)
    Ictenlikle söylüyorum ki harika bir kitapti,tek bir sayfasinda dahi sıkılmadım.Genellikle kitabi sevmem baş kahramana bağlıdır ve Mare'ye fena kanım kaynadı.Kendimi Glass Sword'u bekleyebilecek kadar sabırlı hissetmiyor olsam da kendimce devaminda neler olabilecegini kurgulayarak gecirmeye çalışacağım zamani.
    Ayni zamanda hem gulduren, hem de aglatmayi başarabilen bir kitapti.Yazarin anlatimi ağır olmamakla birlikte çok güzeldi ve,Glass Sword'u beklemek istemedigimden bahsetmiş miydim ?
    Hadi ama,o son sayfalardan sonra nasil bekleyeyim ? Yazar dehşet bir iş çıkarmış ortaya.Bu yaziyi okuyorsaniz ve şayet aklinizda ufacik da olsa kitabi almakla alakali kararsızlık varsa en yakin kitapciya koşarak almanizi öneriyorum


    ~SPOILER !~
    Kraliçenin yeteneğine lanet olsun,bir korkak gibi annesine sığınan ve kudretten ötürü gözü dönen Maven'e lanet olsun ve son sayfaya kadar Kilorn ve Shade'in öldüğünü zannetigim icin akan gözyaşlarıma lanet olsun.Zaten kraliyet soyundan kimseyi sevmemistim -Cal istisna :)-
    Evangeline kitabin ortalarina kadar olaylarin merkezinde yer aliyordu fakat sonra neredeyse hic karsilasmadik onunla,ama Mare'den o kaçışını unutmayacağım (Nihaha)
    Kızıl Muhafızlar çok kafa bir topluluk,ve Farley idolüm :D
    Onun dışında bir de Julian'a şükranlarımı sunmak istiyorum,ne olursa olsun Mare'nin yanındaydı.
    Ve Mare bile kendinden vazgecip pes ettiginde ben etmemistim,inaniyorum ki 2.kitap fena aksiyon içerecek.
    Icimden bir ses bekledigimize değeceğini soyluyor,hadi hayirlisi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum! Meraktan çatlamak üzereyim,Pegasus bir an önce çıkarsa keşke!
      Ayrıca yorumlama tarzın çok hoşuma gitti,bir blogun var mı bilmiyorum ancak yoksa kesinlikle açmalısın! :D

      Sil
  9. SPOİLER İÇERİR!
    Gerçekten çoook ama çooook güzel bir kitap. Şahsen ben çok beğendim. Özelikle şu son sayfaları ağzım açık bir şekilde okudum. Ama benim en çok şaşırtan şey -Meve'in ihanetinden sonra- Shane'nın hayatta oluşuydu. Bence bu bir çok dengeyi bozabilir. Bir de ikinci kitap ne zaman çıkacak haberin var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba! İkinci kitabın ne zaman çıkacağı hakkında hiçbir bilgim yok maalesef,fakat Pegasus'un 2016'da çıkaracağı kitapların listesinde olduğu kesin en azından :D Yaz bitmeden çıkmasını umuyorum :D

      Sil
  10. Distopya ve bilim kurgu okumayı çok severim. Ama bu kitabı okumadan önce Kızıl Yükseliş ile benzerliğinden dolayı ön yargım vardı, kızıl yükselişişin çakması olacağını düşünüyordum. Ancak hiçte öyle değildi. Kitap muhteşem ve kesinlikle okunmalı. Okumaya başladığım gece uyumadım ve kitabı bitirdim (büyük bir kısmını) PEGASUS 3. KİTABI ÇIKAR


    DİKKAT SPOİLER
    Shade'in öldüğünü söylediklerinde inandım ve bütün gümüşlerden nefret ettim. (Lanet olasıca pislikler hepsini öldürücem!!) Ve Maven neden neden bunu yaptın seni sadist pisik seni sevmişim ben. Mare'nin karakterini çok sevdim ama en sevdiğim kişi Kilorn oldu.

    Çıkış tarihiyle ilgili bir şey öğrendiinde lütfen paylaş. Blog açtığın içinde teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkinci kitap için Pegasus en son Sonbahar aylarında çıkacak diyordu.Büyük ihtimalle Kasım'daki TÜYAP'a yetişir. Arayı çok açtılar ve unuttum ben resmen kitabı.Umarım üçüncüsünü çabuk çıkarırlar.

      Ayrıca bence Kızıl Kraliçe,Kızıl Yükseliş'ten daha güzel :D Herkes Kızıl Yükseliş'e bayılsa da ben o kadar sevmiyorum maalesef :D

      Sil
  11. Ya bu yan kitabı ne zaman okumamız daha iyi olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yan kitaptan kasıt Zalim Krallık isimli kitap ise bu kitabı Kızıl Kraliçe'yi okuduktan sonra okumak bir sakınca içermeyecektir çünkü kitaptaki iki hikaye de Kızıl Kraliçe'de anlatılan olayların öncesinde geçiyor. Gönül rahatlığıyla ilk kitaptan sonra okuyabilirsin Zalim Krallık'ı.

      Fakat eğer bahsettiğin henüz Türkçeye çevrilmemiş olan Broken Throne isimli kitap ise şunu söyleyeyim; bu kitap Zalim Krallık'ta bulunan iki hikaye dışında bir tane Savaş Fırtınası esnasında iki tane de seri sonrasında geçen hikaye barındırıyor. Yani eğer seriyi bitirmeden Broken Throne'u okursan spoiler yersin, okumak için seri sonunu beklemen iyi olur :)

      Sil