Sihir dünyasıyla arasında kopmaz bir bağ olan ölümlü bir vampir. Vampirlerin en vahşisi ve en tehlikelisi, ölümsüz Strigoi'lerden her daim korunması gerek.
Lissa'nın en yakın arkadaşı Rose Hathaway'in damarlarında akan insan ve vampir kanının güçlü karışımı onu bir Dhampir yapıyor. Ve Rose kendini, arkadaşı Lissa'yı -genç kızı içlerinden biri yapmayı kafaya koymuş Strigoi'lerden- koruduğu tehlikeli bir hayata adamış.
Rose ve Lissa, iki yıl süren kaçak özgürlüklerinin ardından yakalanıyor ve Montana ormanlarının derinliklerine gizlenmiş Aziz Vladimir Akademi'sine sürükleniyor. Rose, Dhampir eğitimine devam edecek. Lissa da zaten elit Moroi toplumunun Kraliçe'si... Ve iki kız, Akademi'de yine birçok kalp kıracak.
Lissa ve Rose'un Aziz Vladimir'den kaçmasına sebep olan korkuydu. Evet, çünkü Akademi'nin demir kapıları ardındaki hayat, akıl almayacak kadar tehlikeli. Moroi'ler iğrenç ayinler düzenliyor ve onların bu gizli kapaklı doğası ve gece aşkı, sosyal karmaşalarla dolu enigmatik bir dünya yaratıyor.
Rose ve Lissa, bu tehlikeli ortamda kendi yönlerini bulmak, yasak aşkın cazibesine karşı koymak ve Strigoi'lerin Lissa'yı sonsuza dek kendilerinden birine dönüştürmesine fırsat vermemek için sürekli savunmada kalmak zorunda!
Sayfa Sayısı: 376
Baskı Yılı: 2014
Yayınevi: Artemis Yayınları
Çeviren: Zeynep Heyzen Ateş
Seri Adı: Vampire Academy
Seri Sırası: 1/6
Goodreads Puanı: 4.16/5
Puanım: 5/5
_________________________________________________
Bir gün Lissa ve Rose Vampir Akademisi'nden kaçıyor.Dışarıda iki sene boyunca geri getirilmeleri için yollanan gardiyanlardan gizlenip,normal bir hayat yaşamaya çalışıyorlar.Fakat eninde sonunda yakalanıp akademiye geri getiriliyorlar.Yakalandıklarında sadece Lissa'yı okulda okutmayı isteyen Bayan Kirova -okul müdürü- Rose'un bazı şartlarla orada kalmasını kabul ediyor; hiçbir sosyal etkinliğe katılmayacak ve açıklarını kapatmak için Tanrı olarak görülen Gardiyan Dimitri Belikov ile fazladan egzersiz yapacak.Lissa'yı yalnız bırakmak istemeyen Rose bu şartları kabul ediyor ve maceralar başlıyoor.
Bu sırada tuhaf olaylar da oluyor tabii ki.Bu olayların en önemli başlangıcı Lissa'nın odasında vahşice katledilmiş bir tilki bulunması.Zaten statüsünü kazanmaya harcadığı çabayla halsiz düşen Lissa bu durumdan sonra iyice bunalıma giriyor.Bakalım Rose'un arkadaşlığı Lissa'yı kurtarmaya yetecek mi??
Bu kadar sevilen serileri ya da kitapları neden ben çoook geç okuyorum hala çözebilmiş değilim.Seriyi öğrenmemden seneleeer sonra okuduğum bu kitaba BA-YIL-DIM!Vampirlerle ilgili okuduğum klasik kitaplardan dolayı ertelemiştim bu seriyi ama keşke ertelemeseydim,harikaydı.O bildiğimiz klasik vampir kitaplarından çok ama çok farklı bir kitaptı.
Yaratılan fantastik ortam gayet güzel.Sadece vampirleri kullanmamış yazar,vampirleri bir sürü türe bölmüş ve bu türler iyi vampirler ya da kötü vampirler diye değil,Roma mitolojisindeki fantastik yaratıkları kullanmış.Hayal gücü müthiş düzeyde yani.
Uzun zamandır içinde bu kadar entrika olan bir kitap okumamıştım,ki entrikadan da pek hoşlanmam.Kitapta iftiralar,yalanlar havada uçuşuyor.Kim kime ne yaptı ya da yapacak diye düşünmekten kitabı elimden bırakamadım.Çoğu kitapta fazla entrika kitabı karman çorman hale getirse de yazarın bunu kullanış tarzı hikayeyi daha akıcı yapmış.
Rose ve Lissa'nın birbirlerini korumak için verdikleri çaba harika,arkadaşlıkları gerçekten örnek alınası.Lissa çok kırılgan ve Rose da çok vahşi olduğu için birbirlerini dengeliyorlar.Birbirleri için yaptıkları şeyler gerçekten çok hoş.Dimitri zaten apayrı bir dünya,her ne kadar sert gibi dursa da Rose'a aşık ama bunu belli etmiyor.Rose ve Dimitri sahnelerini keyifle okudum,bence çok hoş bir çiftleer ^^. Ah tabii bir de Christian var.Kitapta en sevdiğim karakter oldu bile diyebilirim,Lissa'yı sürekli korumak istemesi,hatta bunun için bir kere kaçak yolcu olması -haha çok gülmüştüm o sahnede- çok hoştu.Rose'un ondan hoşlanmamasına da sinir oldum,hatta Lissa'yla aralarını bozmaya çalıştığında ben böyleydim;
Şu tilki olayı ve geriye kalan birçok kötü olayı kimin yaptığını öğrendiğimde şok oldum.O kişiden hiiiç beklemiyordum bunu.Yazar sağ gösterip sol vurdu resmen :D
Kısacası eğer bu kitabı benim gibi düşünüp hala okumadıysanız kesinlikle okuyun,hatta okumayanlara da zorla okutun.Eminim ki okurken elinizden bırakamayacaksınıız!!
FİLM YORUMU
Kitabı okuyup da filmi izlememek olmaz dediim ve bitirmemin ardından hemencecik filmi izlediim.İnternette o kadar kötü yorumlar duymuştum ki resmen filmin iğrenç ötesi çıkmasını bekliyordum ama kesinlikle beklediğim gibi çıkmadı.
Değiştirilen sahneler vardı tabii ki ama bu her film uyarlamasında görülen bir şey.VA'da bu sahnelerin varlığı biraz daha fazlaydı sadece.
Efektler genelde fena değildi ama bazı yerlerde gerçekten çok amatör duruyordu.Mesela sınıf ortamında Moroi'lerin yaptığı element büyüleri,özellikle de ateş kısmı çook amatördü.
Oyuncu seçimine gelirsek Rose ve Christian hayal ettiğim gibiydi,Lissa da hayal ettiğime yakındı ama Dimitri'yi pek beğenemedim ben nedense :D Yan karakterler de az çok uyumluydu ama Mia dikkat ettiğim kadarıyla kitapta uzun saçlıydı.O yüzden özellikle Mia çok alakasız geldi bana.
Dediğim gibi o kadar kötüleyen vardı ki filmi,izlemeye korktum.Ama izlediğimde o kadar da kötü olmadığına karar verdim.Tamam kesinlikle muhteşem bir film de değil ama yerden yere vurulacak kadar da kötü değil bence.
Eğer keyifli zaman geçirmek isterseniz bu filmi izleyebilirsiniz,kitap kadar güzel olmasa da yine de eğlenebileceğinizi düşünüyorum ben ^^
Soldan sağa; Mason,Natalie,Rose,Lissa,Christian,Dimitri. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder