Goodreads okurlarına göre 2014'Ün En İyİ Bİlİmkurgu ROMANI! Altı gün önce, Mark Watney Mars'a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.
"Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve gerilim dolu. Marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip."
-Hugh Howey, Wool serisinin yazarı-
"Sürükleyici… Defoe'nun Robinson Crusoe'su sanki daha zeki biri tarafından yazılmış gibi."
-Larry Niven, Hugo, Nebula ve Locus ödüllü Halka Dünya romanının yazarı-
"Bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden."
-John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı-
"Andy Weir'in yazdığı Marslı şimdiye kadar okuduğum en iyi bilimsel bilimkurgu romanı. Bu romanı -başka bir kitap hakkında hiç böyle bir şey söylemedim- edebi anlamda da elden bırakmak mümkün değil."
-Dan Simmons, Hugo ödüllü Hyperion serisinin yazarı-
-Ernest Cline, Başlat romanının yazarı-
-Library Journal-
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 416
Baskı Yılı: 2014
Yayınevi: İthaki Yayınları
Orijinal Adı: The Martian
Goodreads Puanı: 4.36/5
Merhabaaa,nasılsınıız?Ben çok iyiyim çünkü süper ötesi bir kitap bitirdim az önce.Evet bu kitap Marslı!!Hala kitabın etkisindeyim,umarım spoiler vermeden yorumlayabilirim kitabı.Öncelikle kitabı biraz özetleyerek başlayayım.
Mars'a keşif için gönderilen Ares 3 tayfasının işi başta istenilene çok uygun bir şekilde ilerlemektedir.Fakat işler Sol 6'ya (Mars'taki gün birimi Sol) gelince karışır.Gemi dışı faaliyet yapmak için Mars yüzeyine inen ekip tehlikeli bir fırtınayla karşı karşıya kalır.Ekipteki altı kişinin de güvende olması çok zordur.Gemiye neredeyse ulaşmak üzerelerken bir anten teli ekibin botanisti ve makine mühendisi olan Mark'ın kıyafetine saplanır,tabi vücuduna da girer.Fırtınanın etkisiyle savrulan Mark'ı ekip arkadaşları her ne kadar deneseler de bulamazlar ve öldüğünü düşünerek onu Mars'ta bırakıp Dünya'ya dönüş yolculuğuna çıkarlar.
Büyük bir şans eseri Mark ölmemiştir.Uyandığında ise onu kötü bir gerçek karşılayacaktır,koskoca bir gezegende tek başınadır.Dünya ile iletişim kurabileceği bir düzeneğe de sahip değildir.Sadece bu olsa iyi.Yiyeceği,suyu,havası,tahmin de edebileceğiniz gibi kısıtlı.Yani Mark koskocaman bir gezegende de olsa kapana kısılmış durumda.
Kurtulmak için şansı yok,NASA'nın onu fark etmesi ise çok düşük bir ihtimal.Bütün bu olumsuzluklara rağmen Mark umudunu ve espri yeteneğini hiç kaybetmiyor.Uğraşıp,didinip kendi şanslarını yaratıyor.Tabii bu şansları yaratmaya çalışırken neredeyse ölüme yaklaştığı dakikalar bile oluyor ama o gerçekten hiç ama hiç pes etmiyor.Çabası takdire şayan.
Kitap hakkında ne yorum yaparsam yapayım kesinlikle çok sönük kalacağının farkındayım çünkü kitap insanüstü bir zekayla yazılmış ve müthiş bir detaycılıkla kurgulanmış.Okurken ağzınızın açık kalmaması imkansız.
Bilim kurgu benim en sevdiğim tür diyebilirim fakat daha önce okuduğum hiçbir bilim kurgu bu kadar bilimsel değildi.Mutlaka üstünde kafa yorunca kitaptaki olayların açığını bulabilirdiniz ama Marslı,pufff.Okuduğum çoğu şeyi araştırdım,soruşturdum ve hepsi bir şekilde doğrulandı.Elbette bu kitapta da mantık hataları vardır fakat diğer bilim kurgu kitaplarının yanında bu hataların iğne ucu kadar kalacağından hiç şüphem yok.
Dediğim gibi,çooook bilimseldi.Çok çok çoookk hem de.Ama bu beni kesinlikle sıkmadı.Beni araştırmaya yönelten kitapları hep sevmişimdir.Marslı sayesinde bir sürü yeni bilgi öğrendim ve araştırdım.Belki de yavaş okumamın sebebi buydu.Kitabı 5 günde bitirdim,ki bu bana göre oldukça uzun bir süre.Çünkü kitap kalın bir kitap değil.Fakat oldukça fazla bilimsel bilgi barındırıyor ve okurken bilgileri sindirmek için yavaş okumak zorunda kalıyorsunuz.Bence bu kitabı daha keyifli bir hale getiriyor.
Şimdi karakterimiz Mark'a gelelim.Kendisi hayatımda okuduğum en en en zeki,en pozitif ve en harika espri yeteneğine sahip karakter olabilir.Böyle kaotik bir durumu nasıl bu kadar komik ve eğlenceli bir hale getirebilir bir karakter?Kitapta bazı yerlerde o kadar çok güldüm ki çevremdekiler tuhaf bakışlar attılar bana,olsun alıştım artık :D Zekiliğinden söz etmeye bile gerek duymuyorum,insan Mars'ta nasıl hayatta kalabilir ki bu kadar olumsuzluğa rağmen?Adam resmen kendi suyunu üretti,Mars'ı kolonileştirdi! Hatta Mars kamyoncusu bile oldu.Ahh Mark,alem adamsın gerçekten.
Ben Mark'ın yerinde olsaydım o kazadan kurtulduktan sonra Mars'ta tek başıma olduğumu anladığım anda kesinkes korkudan ölürdüm.Hadi diyelim korkudan ölmedim,kurtulabilmek için aklıma hiçbir şey gelmezdi ve bildiğim her şeyi unuturdum.Ayrıca aşırı karamsar ve beceriksiz bir insan olduğumdan aklıma bir şey gelde de onları ya olmaz diye yapmaz ya da yaparken ölürdüm.Yani her türlü ölürdüm :D O yüzden Mark'ın soğukkanlılığına ve çabalamak için içinde sürekli bir güç bulmasına hayran kaldım.
Sanırım filmi 25 Kasım'da çıkacak.Mark'ı Matt Damon canlandıracakmış.Bunu bilmeden önce bile nedense aklımda Mark olarak Matt Damon canlanmıştı.Diğer karakterler de hemen hemen aklımdakilerle uyuşuyor.Merak ediyorsanız filmin IMDB sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Açıkçası filmin kitabı tam olarak yansıtacağını düşünmüyorum.Tabii ki o Mars ya da gemi atmosferini falan yaratırlar fakat kitap çoğunlukla Mark'ın düşüncelerinden oluşuyor.Bunları nasıl yansıtacaklar merakla bekliyorum.Bir an önce çıksın şu fiiilm *-*
Eğer bilim kurgu seviyorsanız bu kitabı mutlaka ve tereddüt etmeden alıp okumalısınız.Fakat hazır olun,eminim ki bu kitap hayatınızdaki en gerçekçi ve en bilimsel bilim kurgu kitabı olacak :D
Şimdi yazdığın bir yer çok kafama takıldı. Çoooook bilimsel dediğin yer. :D Evet bilimsel ama oradaki bilimsel şeyleri bize o kadar açık anlatmış ki anlayabiliyoruz. :D Yine de çok güzel bir yorum olmuş. Ben hala bitiremedim. -_- Ama hemen bitirip yorumunu yapmayı düşünüyorum. Kocaman öptüm. :*
YanıtlaSilEvet ama çok açık anlatmasına rağmen bilgileri sindirebilmek için düşünmek de gerekiyor az çok :D Teşekkür ederiiim :D İyi okumalar sana da :D
Sil