Canavarlar Denizi'ne uzun bir yolculuk ve büyük aile sırları Percy'nin hayatını cehenneme çevirecek.Bir Yunan tanrısının oğlu olmak bir şeref mi yoksa bela nu,işte bu kitapta belli olacak.
Sayfa Sayısı: 282
Baskı Yılı: 2009
Yayınevi: Doğan ve Egmont Yayıncılık
Orijinal Adı: The Sea of Monsters
Seri Adı: Percy Jackson ve Olimposlular
Seri Sıralaması: 2 / 5
Goodreads Puanı: 4.20 / 5
_______________________________________________________
Merhabaa!Nasılsınıız,neler yapıyorsunuz?Umarım tatiliniz iyi geçiyordur. Benim tatilim her zamanki gibi sıradan geçse de en azından kitap okuyabildiğim ve bool bol uyuyabildiğim için çok mutluyum ^_^ Bu yazıda da size Canavarlar Denizi'nin yorumunu yapacağıım.
Şimşek Hırsızı'na bayılmıştım,Canavarlar Denizi'ne ise AŞIK OLDUM!Bu seri git gide iyi oluyor.İlk kitapta Percy biraz çekingen ve çocuksuydu doğal olarak.Yani size biri gelip pat diye ''Sen melezsin,hadi Melez Kampı'na gidiyoruz.'' dese siz de çekingen olursunuz.Zaten 12 yaşında olmasının verdiği çocuksuluğu kesinlikle yadırgamıyorum.Fakat bu kitapta Percy bir yaş daha büyümüştü ve şu alengirli melez işlerine az çok alışmıştı o yüzden daha bir keyif alarak okudum ben.
Kısaca konusundan bahsedeyim.Percy bir okul yılını kazasız belasız atlatmıştır,neredeyse yani.Hatta okulda bir arkadaş edinmiştir;herkesin dışlayıp dalga geçtiği Tyson.Okulun son gününde seneyi bitirmiş olmasının sevincini yaşarken olaylar birden karışır.Beden eğitimi dersinde yakan top oynarlarken Percy oynadığı kişilerin öğrenci olmadığını,hatta insan olmadığını fark eder.Onlar canavarlardır ve amaçları Percy'yi öldürmektir.Percy hem kendini hem de Tyson'ı korumaya çalışırken Annabeth çıkagelir ve onları okuldan uzaklaştırır.
Annabeth acilen Melez Kampı'na gitmeleri gerektiğini söyler.Percy,Annabeth ve mecburen Tyson beraberce Melez Kampı'na giderler.Fakat gittiklerinde gördükleri manzara hiç hoş değildir.Melez Kampı'nın tepesindeki kampı koruyan Thalia'nın ağacı zehirlenmiştir ve artık Melez Kampı'nı dış tehditlere karşı korumuyordur.Bunu fırsat bilen canavarlar ise Melez Kampı'na saldırmışlardır.Neyse ki bir şekilde canavarları yenmeyi başaran melezler artık çok büyük bir tehlikededir.
Percy'nin gördüğü rüyalardan Kıvırcık'ın da tehlikede olduğu anlaşılır.Percy,Annabeth ve Tyson Kıvırcık'ı ve Melez Kampı'nı kurtarmak için tehlikelerle dolu yeni bir maceraya atılırlar.
Dediğim gibi,ben kitaba resmen aşık oldum.Karakterler bu kitapta daha olgunlaşmışlardı.Zaten Percy'ye bayılıyorum,pratik zekalı,arkadaşlarını korumak için her şeyi yapan,cesur ve tabii ki esprili bir karaktere bayılmamak elde değil.Bu kitapta Percy çekingenliğini üstünden atmış ve daha atılgan ve cesur bir karaktere dönüşmüş.Hele sonlara doğru her ne kadar Clarisse onu sevmese de onun için yaptığı fedakarlık muhteşemdi.
Annabeth ve Kıvırcık aynılar.Tabii ki onlar da büyümüş.Annabeth ilk kitaptaki gibi mantıklı,zeki ve cesur.Kıvırcık ise aynı Kıvırcık.Şapşal ama dostlarına ölümüne bağlı.Yeni bir karakterimiz var bu kitapta;Tyson.Ben Tyson'a bayıldım.O saf halleri falan çok hoşuma gitti.Percy'yi korumak için çırpınması ise çok tatlıydı.
İlk kitabı da her ne kadar bayılarak okusam da Canavarlar Denizi benim daha çok beğendiğim bir kitap oldu.Zaten tek oturuşta bitti,incecik bir şey.Hatta okurken keşke daha uzun olsa dedim.Tadı damağınızda kalıyor bitirdikten sonra.
PJO serisi genel olarak çok eğlenceli,akıcı ve güzel bir seri.Hala başlamadıysanız kesinlikle kısa sürede başlamanızı öneririm.Belki çocuk kitabı diye düşünebilirsiniz fakat kesinlikle yanılıyorsunuz.Her yaştan okurun eğlenerek ve dersler çıkararak okuyacağı bir seri bu.Hem de serideki karakterler kitaplar ilerledikçe yaşınıza yaklaştığı için olgunlaşıyorlar ve onların büyümelerini okumak muhteşem bir şey.Çok severek okuyacağınızı düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder