25 Aralık 2015 Cuma

Ateş Çemberi - Alexandra Bracken / Yorum




Bu bir son değil, sonun başlangıcı.Artık lider benim. Bütün bir neslin kaderi benim ellerimde. Kuzeye, tutsak olmuş binlerce çocuğu özgürlüğe kavuşturmaya gidiyorum. Zihnimi bir silah olarak kullanmaktan Başka çarem yok. Kaybedecek zamanım yok. Hata yapma lüksüm yok. Çünkü tek bir hata, tüm dünyayı yakıp kavuracak olan bir yangının fitilini ateşleyebilir. Özgürlük nefesim kadar yakınken bana, biliyorum: Bunun geri dönüşü yok!

"Bracken'ın bu sürükleyici ve tüyler ürpertici distopyası hafızalarınıza kazınacak."
-Kirkus Reviews-

"Baş döndürücü bir aksiyon ve heyecan dolu bir macera."
-Publishers Weekly-

"Distopya türünde yeni bir soluk. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir seri."
-Romantic Times-




Sayfa Sayısı: 592
Baskı Yılı: 2015
Yayınevi: Parodi Yayınları

Orijinal Adı: In The Afterlight
Seri Adı: The Darkest Minds
Seri Sırası: 3 / 3
Goodreads Puanı: 4.42 / 5
_____________________________________________________________

Herkese selam! Nasılsınız? Umarım herkes iyidir. Beni sorarsanız ben bu aralar kendimi biraz yorgun hissetsem de genel olarak iyiyim. Giriş bölümleri yazmakta gerçekten iyi değilim o yüzden fazla uzatmadan kitabın konusuna geçiyorum.

-ikinci kitabı okumamış olanlar için spoiler içerir-

Bildiğiniz gibi,ikinci kitabın sonunda Ruby,arkadaşları ve diğer çocuklar saklandıkları yerden kaçarken bir patlama olmuştu ve Jude ölmüştü. (hala ağlamaklı oluyorum aklıma geldikçe) Fakat Alex yine bir sürpriz yaparak kitabın sonunda kucağımıza bir bomba bırakmıştı; İANN'ın tedavisi vardı ve Ruby o tedavinin içinde olduğu flash belleğe sahipti! 

İkinci kitap patlamadan hayatta kalan çocuklar ve Çocuk Birliği ajanlarının şehirden kaçış güvenli hale gelene kadar saklanmaya çalışmasıyla başlıyor.Kaçış yollarını öğrenmek içinse görevlendirilen kişi Ruby. Kitabın Ruby'nin yolları gözlemlemesiyle başladığını söylemek daha doğru olur.Kaçmaları için gerekli bilgiyi elde ettikten sonra saklandıkları yere güvenli bir şekilde ulaşmaya çalışan Ruby şok olacağı bir gerçekle yüzleşiyor; ajanların psi çocuklar hakkındaki asıl planları. Kendini ve sorumlu olduğunu hissettiği bir grup çocuğu kurtarmak için Cole ile bir plan yapmaya başlayan Ruby bu planı gerçekleştirirken herkesi korumakta kararlı,ama başarılı olabilecek mi?

-spoiler bitti-


Genelde en sevdiğim serilerin tüm kitaplarının yorumlarını bloguma girmeye çalışıyorum ve bu geleneği Ateş Çemberi ile devam ettirmek istedim.Çünkü Karanlık Zihinler en sevdiğim 5 seri arasında çok rahat bir şekilde girebilecek bir seri. 

Fuarda Parodi'ye sorduğumda Ateş Çemberi'nin büyük ihtimalle bu seneye yetişmeyeceği söylenmişti.Eh,tabii ben de üzülmüştüm ama yapacak bir şey olmadığından durumu kabullenmiştim. O yüzden Ateş Çemberi'nin çıkacağını ilk öğrendiğimde önce şok olup sonra sevinçten Haka dansı yaptım.Ön siparişe girmesini dört gözle bekleyip girdiği ilk gün sipariş ettim ve elime ulaşmasını beklerken heyecandan dokuz doğurdum. Her ne kadar yavaş okuyacağıma dair kendime söz vermiş olsam da -en az 1 hafta süre koymuştum kendime çünkü bitmesine hazır değildim- kitabı 3 günde bitirdim... Şu an o kadar karışık duygular içerisindeyim ki kitabı layığıyla yorumlayabilecek miyim emin bile değilim.Hadi o zaman,deneyip görelim.

Öncelikle şunu söylemeliyim; Karanlık Zihinleri bir kesim çok severken bir kesim hiç sevmiyor. Sevmeyen kesimin sevmeme nedeni ise kitabın -kitapların- yavaş ilerlemesi. Yavaş ilerleyen kitapları okuma sıkıntım olmadığı için bu seriye bayılıyorum ben.Fakat siz yavaş ilerleyen kitapları okumayı sevmiyorsanız bile size önerim şu; ilk kitapta sıkılıp kitabı yarım bıraktıysanız yapmayın,bu seriye bir şans verin.Gerçekten pişman olmayacağınızı düşünüyorum ben.

Ateş Çemberi,serideki en iyi kitaptı bana göre.Hatta bu yıl okuduğum en iyi kitaplardan biriydi.İlk iki kitabın biraz yavaş ilerlediğini kabul ediyorum ve doğru söylemek gerekirse Buz Kapanı'nda sıkılmıştım ben.Fakat bu kitapta heyecan ve merak sürekli doruktaydı.Özellikle ikinci kitabın sonunda ortaya çıkan "şey" ile ne yapacaklarını çok merak ettiğimden sürekli bir merak içerisinde okuduğum kitabı.Ayrıca bu kitap,ilk iki kitaba göre daha aksiyonlu ve heyecan verici. Yani kitabı okurken hiçbir bölümünde sıkılmadım,oldukça akıcıydı.

Siyah, hafızamın rengi.
Bizim rengimiz.
Hikayemizi anlatırken kullanacakları tek renk. 

Karakterlere gelelim şimdi de.Bu serinin her bir karakterini -Clancy canavarı hariç- çok ama çok seviyorum. Ruby benim gözümde çok güçlü bir karakter.Oldukça cesur ve fedakar olduğunu da belirtmeme gerek yok sanırım? Kamplardaki çocukları kurtarmak için kendi aşkından,canından bile vazgeçmeye razı kız,daha ne olsun! İlk kitaptan bu yana yeteneğini kontrol etmeyi öğrenmesi,boyun eğmiş bir kızdan güçlü,savaşçı ve mücadeleci bir kıza dönüşmesi beni çok etkileyen özelliklerinden biri. Ayrıca ilk kitapta Thurmond'dan kurtulduğunda günün birinde arkadaşlarını kurtaracağı sözünü vermesi bile onu çok sevmem için yetmişti çünkü Ruby insanlara gerçekten çok fazla değer veren iyi birisi.


Liam,ah Liam... Bu çocuğa ciddi anlamda aşığım. Çocuk resmen yardım meleği,iyilik perisi.Çocukları kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapıyor o da fakat savaş değil barış yanlısı ve beni kendine bağlayan özelliği de bu.O kadar iyimser bakıyor ki dünyaya! Ya çok seviyorum,öyle böyle değil. Duygularını saklamıyor,direkt söylüyor,Ruby'ye her açıdan destek olmaya çalışıyor,fedakar,melek gibi, kırılgan ama aslında güçlü. Her şeyi geçtim,çocuk koşulsuz şartsız herkesi seviyor ve değer veriyor! Kibar,ilgili,romantik... Şimdi durmazsam hiç duramayacağım sanırım :D 

Cole ise Liam'ın yumuşak kişiliğinin tam tersi bir karaktere sahip. Vahşi bir havası var.Alaycılığına ba-yı-lı-yo-rum! Tam bir lider ve dediğini de yaptırıyor insanlara.Bu iki kardeş gerçektentamamen zıtlar; iyi çocuk-kötü çocuk tarzında.Yanlış anlamayın Cole kötü değil ama sert olması kötü çocuk profili yaratıyor onda. Sahip oldukları bu zıtlıklar sayesinde ise kitap boyunca sürekli karşıt fikirleri savunuyorlar.İşin Liam için kırıcı olan tarafı ise Ruby'nin Cole'ün tarafını tutması.Ayrıca Ruby ve Cole çok fazla birlikte vakit geçiriyorlar ve Ruby eskiden Liam'la konuştuğu şeyleri Cole ile konuşmaya başlıyor ve bu da Liam için oldukça kalp kırıcı oluyor.Liam ve Ruby arasındaki iletişim sorununun en büyük sebeplerinden bir Cole diyebiliriz ama Cole'a kızamadım ben,aynı şekilde Ruby'ye de.Çünkü ikisi birbirlerini çok iyi anlıyor ve daha önce ikisi de kendilerine bu kadar benzer insanlarla karşılaşmamış.Yani bu yüzden beraber oldukça fazla vakit geçirmeleri beni rahatsız etmedi.Fakat Liam'ın bu konuya üzülmesi kalbimi paramparça etti diyebilirim,hiç kıyamam ben o çocuğa ya. Kitap bu atışmalardan ve iletişim bozukluklarından dolayı oldukça fazla duygu değişimine neden oldu bende.Bu üçlü için üzüldüm,kahroldum hatta. Fakat haklı bir taraf seç derseniz seçemem.Çünkü bana göre hepsi haklı,sadece aynı davayı farklı yollardan savunuyorlar.

Clancy hakkında her ne kadar konuşmak bile istemesem de sessiz kalmak ve kendimi yiyip bitirmek istemiyorum ve şu cümleleri söylüyorum; CLANCY SENDEN NEFRET EDİYORUM,EN BAŞTA GEBERMELİYDİN,NİYE SENİ ÖLDÜRMEDİLER SANKİ NEDEN NEDEN NEDEN! (SPOILER - kitabın sonunda hiç de üzülmedim ona iyi oldu oh,Ruby'nin merhamet gösterip anılarını silmesi çok saçmaydı,güçsüz bir şekilde hayatını devam ettirmeli ve sinirinden kıvranarak ölmeliydi pis yaratık)

Gelelim Chubs,Vida ve Zu'ya. Bizim küstah ineğimiz Chubs ile vahşi güzelimiz Vida yakınlaşıyor!! Ya bu muhteşem bir şey! Çok fena shipliyorum!! Kitap boyunca atışmalarını okurken sırıtmama engel olamadım :D Zu'nun yaşadıkları ise beni baya üzdü,kıyamam ben sana küçük meleğim benim. Ayrıca Zu beni yaptığı bir şeyle çok şaşırttı ve sevindirdi de! Bir ipucu vermem gerekirse şunu söyleyebilirim; küçük Zu olgunlaşma yolunda bir adım atıyor.Hiç beklenmedik bir anda olan bu gelişme eminim sizi de çok şaşırtacak.

Rubiam hakkında konuşmazsam olmaz.ÖLÜMÜNE destekliyorum Rubiam'ı.Bir ikili birlikteyken bu kadar müthiş olmamalı,yani bu yasaklanmalı yoksa okuyucular ölüp gidecek,yazık bize de.Fakat bu çiftin kitapta beni çok yaraladığını söylemeden geçemem.Farklı fikirleri desteklediklerinden sürekli tartıştılar,ikisi de birbirlerinden bazı şeyler gizledi fakat ikisi de birbirlerine fena aşıklar.Aralarında engeller olması kalbimi parçaladı.Yine Alex ve yine sıradan bir acı çektirme seansı. 

Stewart'lar arasında Liam'ı seçsem de Ruby ve Cole'un da müthiş bir kimyası olduğunu inkar edemem.Birbirlerine psikolojik olarak ve karakter bakımından çok uyumlular.Eğer ki Liam diye muhteşem ötesi bir karakter olmasaydı mutlaka sana aşık olurdum Cole,üzülme :D

Kitapta ağladığımı söylememe gerek yok sanırım.Bazı yerlerde mutluluktan ağladım,bazı yerlerde ise acıdan.Diğer iki kitapta da olduğu gibi hıçkırmaktan nefes alamadığım zamanlar oldu.Soruyorum sana Alex,neden NEDEN? Neden bize bu kadar acı çektiriyorsun her kitabında,ölelim mi yani n'apalım biz intihar mı edelim? Kitaptan ,her kitaptan yediğim gibi, büyük spoiler yemiştim fakat bu ağlamama engel değildi tabii ki. Kitabı bitirmemin üstünden 3 saat falan geçmiş olmasına rağmen gözlerim kan çanağı gibi çünkü aklıma geldikçe ağlıyorum,zalim Alex seni. Gerçi ben kitaba başlarken de çok duygusaldım çünkü bu seriyi bitirmek istemiyordum,o yüzden bu kadar ağlamış olmam benden kaynaklı bir sorun da olabilir.


Her ne kadar kızsam da Alex'ciğim bir tane ya.Kadın nasıl bu kadar dahiyane ve mükemmel yazabiliyor anlamıyorum ben. Ortaya koyduğu kurgu,karakterler ve gelişimleri normal bir zihinden çıkmış olamaz diye düşünüyorum ben.Ne yiyip içiyor acaba bu hayal gücüne ulaşmak için? Kadın ne yazsa okuyacağım yazarlar listesine en üst sıralardan girmeyi başardı,her kitabında beni kanser etse de yine de çok seviyorum onu.Bizi Ruby,Liam,Cole,Vida,Chubs,Zu gibi muhteşem karakterler ve Karanlık Zihinler gibi olağanüstü bir seriyle tanıştırdığı için de çok minnettarım ona.Tabii bu seriyi Türkiye'ye getiren Parodi'ye de kocaman öpçükler.

Bir favori serimin daha sonuna geldim,kalbim çökmüş durumda. Her kitabında dumur olduğum,duygu selinde boğulduğum,karakterlerine ölüp bittiğim bu müthiş seriyi mutlaka okumalısınız arkadaşlar! Hayatınızdan bir adet Ruby geçmeli mutlaka,pişman olmazsınız ^_^

Karanlık Zihinler yorumu için tık.
Buz Kapanı yorumu için tık.



10 yorum:

  1. Merhabalar. Bende bu seriye bayılıyorum. Daha ateş çemberini okuyacak fırsat bulamasam da. Cidden sizin düşündüklerinizi düşünüyorum. Resmen düşündüklerimi yazıya dökmüşsünüz. Çok merak ettiğim bir soru soracağım. Lütfen son kitabın bana mutlu sonla bittiğini söyleyin cidden fena merak ediyorum ama okul nedeniyle okuyacak zaman bulamıyorum. Cevaplarsanız çok mutlu olurum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında mutlu sonla bitiyor sayılır ama sondan önce baya acı çektim ben :'( Kötü kısımlar son sayfalarda değil o yüzden iyi bittiğini söyleyebilirim :D

      Sil
  2. Ya kitabı bi saat falan oldu hemen senin yorumunu açtım çünkü biliyorum ki bu serinin yorumunu senden iyi kimse yapamıyor ve allahım yoruma ayrı aşık oldum aklıma kitap geldi *hiç çıkmıyor* ona bir kez daha aşık oldum
    Ya dur bir daha ağlıçam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu an övgülerinden dolayı sevinçten zıplasam mı yoksa kitap aklıma geldiği için hönkürerek ağlasam mı bilemiyorum :( Ya Alex neden bu kadar acı çektiriyor her seferinde bizeeee!! Övgüler için çok teşekkür ederim ve lütfen ağlamadan önce beni bekle,gözyaşlarımızla dünyayı boğalım :'( (ALEX'TEN NEFRET EDİYORUM)

      Sil
  3. Kitabı bitireli bes dakika falan oluyor ve ben hüngür hüngür Ağlıyorum. Hem r
    serinin bitmiş olmasından hemde son sayfalara yakin yerlerde olan o olay yüzünden. Yani ben gerçekten olduğunu düşünmemistim ve kitabin sonunda bir yerden geleceğini düşünmüştüm 😢😢

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de son ana kadar çıkmasını bekledim ya,cidden hala aklıma geldikçe ağlayasım geliyor :(

      Sil
  4. Kitabı yeni bitirdim ve söyleyebileceğim tek sey:
    Clancy başına gelenlerin hiçbirini hak etmiyordu!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba :D Karanlık Zihinler'in yorumunda da Clancy hayranı olduğunu söylemiştin hatırlıyorum :D

      Fakat üzülerek söylemeliyim ki Clancy'den nefret eden biri olarak başına gelenlerin az bile olduğunu düşünüyorum :D Umarım bana darılmazsın :D

      Sil
    2. CLANCY İS BEST ♥ çok seviyorumm ya , bende biraz manyaklık var o yüzden kendime yakın hissediyorum ♥

      Sil
    3. Üzgünüm kızlar sizlere katılamayacağım,pis şeytan Clancy.

      Ama Liam öyle mi,kalp kalp kalp kalp <3

      Sil