Ölümdü… Bir gölge misali onu takip eden, aldığı her nefeste soğukluğuyla ciğerlerini dolduran ölüm. 'Maskesiz,' diye düşündü. Hançer maskesiz yaşayan bir ölümdü. Ve kadın... Ona doğru çekildiğini hissetti. Ufkun aslında bir uçurum olduğunu bilen minik bir serçeydi. Sonunun geldiğini hissetse de engel olamıyordu uçuşuna. İki sarmaşıktı ruhları, sarp kayalıklara tırmanmış, birbirine tutunan ve sonsuzluğa uzanırcasına sarılan… Dolandılar, birbirlerineydi bu aidiyet. Toprak yeşilde yalnızlığından kaçak, yeşil toprakta susuzluğuna damla. Ama kader ki, sarmaşıklara bir ruhu paylaşmak yazılmışsa, dolanmışlarken delicesine, kuruturlardı birbirlerini… Aşk bir yanda bembeyaz bir melek, bir yanda kalbe saplanmaya hazır bir Hançer'di. Tamamen siyahlara bürünmüş ve gecenin içerisinde kaybolmuştu. Kar maskesinin altından etrafını inceleyen koyu yeşilden griye dönen gözleri dikkatliydi. Bedeni her an harekete geçmeye hazır bir halde gerilmişti. Tetiğin ucunda tuttuğu parmağını saniyeler sonra kıpırdatacak ve hedefini indirecekti. Şu anda gözlediği hedefini…
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 352
Baskı Yılı: 2015
Yayınevi: Postiga
__________________________________________________________________
Melek hayatının sadece son beş yılını hatırlamaktadır.O beş yıldan öncesi hafızasından silinmiştir yaşadığı bir kaza yüzünden.Kaza sonucunda hastanede uyanan Melek,ana dilini dahi hatırlamaz ve baştan Türkçe'yi öğrenir.Adını bile bilmediği için ona takılan ad,yani Melek,onun adı olur geri kalan hayatı boyunca.Hastanede kaldığı iki zorlu yıl sonunda iki kişi ona kucak açar ve evlerine alır onu;Ahmet Amca ve Sevim teyze.Artık yeni ailesi onlar olur.Tabii bir de yakın arkadaşı Esra var,Esra onun doktoru aslında.Ama 5 senenin sonunda kardeş gibi olmuşlar.
Melek,yaşadığı yere iyice alışmışken hayatını tepetaklak edecek bir şey öğrenir.Üstüne üstlük gizemli bir yakışıklı olan Marco da hayatına girince işler iyice çığırından çıkar.Melek daha hayatını yeni yeni toparlamışken tekrardan paramparça olan hayatını düzene sokmayı başarabilecek mi acaba?Gerisi kitapta :D
Kitabın konusunun çook ilgimi çektiğini söylemeliyim başlamadan önce.Hatta tur için elime ulaştığında bazı nedenlerden dolayı başlayamamıştım ve kafayı yemiştim diyebilirim.Fırsatım olduğu ilk anda başladım Hançer'i okumaya ama doğru söylemek gerekirse ilk 120 sayfada falan baya sıkıldım.Belki benim ters bir dönemime denk gelmiştir bilemiyorum ama resmen o sayfalara kadar okumak için okudum diyebilirim.Ama sonradan gerçekten işler baya değişti ve kitap ekstra merak verici olmaya başladı.Genellikle okurken neler olacağını tahmin edebilmiş olsam da kitabın sonlarına doğru öyle bir yer vardı ki şoka girdim.Yani Hançer çok gizemli bir kitap.
Karakterlerin neredeyse hepsini sevdim.Favori karakterlerim ise Melek,Esra ve Alvino oldu.Belki Marco demediğim için şaşırmışsınızdır ama Marco'yu gerçekten pek sevemedim ya.Çok soğuk ve sert,aynı zamanda neredeyse hiç konuşmuyor.Ben Melek gibi konuşkan bir insan olduğum için kafayı yerdim herhalde Marco'yla.Melek'e helal vallahi,iyi dayanıyor :D
Melek,çok yardımsever,sürekli gülümseyen ve çok pozitif bir kız.Adıyla birebir uyumlu yani.Olaylar ne kadar kötüleşirse kötüleşsin sürekli pozitif bir yön bulup gülümsemesi çok hoşuma gitti benim.Keşke hepimiz sürekli gülümseyebilsek.
Esra ise,daha önce de söylediğim gibi,Melek'in en yakın arkadaşı.Onun çatlaklıklarına,Melek'e sürekli destek olmasına ve Alvino'ya karşı takındığı cadı haline bayıldım :D Tam benlik bir arkadaş yani. Alvino ise kitabın çapkın yakışıklısı.Marco'nun en yakın arkadaşı ama Marco'yla zıt karakterdeler.Konuşkan,esprili ve alaycı bir kişiliğe sahip.(Marco ise sessiz ve kesinlikle gülmeyen birisi,Adam GÜLMÜYOR!Pek sevmediğimi söylemiştim :P ) O yüzden kitaptaki sevdiğim erkek karakter Alvino oldu,üzgünüm Marco :D
Kitap bana göre, 120-130 sayfadan sonra akıcı olmaya başlıyor.Bunun nedeni o sayfalardan sonra merak unsurunun artmış olması olabilir.Yazarın kullandığı dil çok hoşuma gitti benim.Oldukça etkileyici bir dil kullanmış,birçok alıntı buldum kitaptan bu sayede.
Kitapta bazı önemli olayların çok üstten anlatıldığını düşünüyorum.Devam kitabı olduğu için tam bir yorum yapmak istemesem de,çünkü belki diğer kitapta bahsediliyordur, keşke Melek'in hatırlama sahnelerinde biraz daha detaya girilseydi.Ayrıca olaylar bence biraz hızlı gelişti,özellikle kitaptaki ilişkiler için bunu söyleyebilirim.Bu ufak problemler dışında,gayet hoş zaman geçirerek okunabilecek bir kitaptı bence.
Facebook sayfamızda kitabı 1 kişiye hediye ediyoruuuz!Çekilişe ulaşmak için sizi şöyle alalım ^^.Yazının sonunda da rafflecopter çekilişi olacak,katılmadan geçmeyin derim ben :3
Katkılarından dolayı Postiga yayınları ve Ezgi Bağcı'ya çok teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder