Hepimiz ölürüz ama herkes bir amaç uğruna ölmez Güneşin Elçisi Alina, Karanlıklar Efendisi'yle yaptığı son savaştan mağlubiyetle ayrıldıktan sonra yeraltındaki tünellere, Beyaz Katedral'e sığınır. Oldukça zayıf düşmüştür ve güneş ışığı olmadığı için gücünü de çağıramamaktadır.Tek çare, eski haline kavuşana kadar Apparat'ın dediklerini yapmaktır. Malyen ve Grishaların gizli bir planla Apparat'ı kontrol altına alması,Güneşin Elçisi adına mücadeleyi daha da zora sokar. Alina'nın şimdi, Karanlıklar Efendisi'ni alt etmesi için gereken tek gücün anahtarı olan ateşkuşunu bulması gerekmektedir. Peki onu bulup üç büyüteci bir araya getirdiğinde, Karanlıklar Efendisi'yle yüzleşerek Karanlıklar Diyarı'nı yok edecek kadar kuvvetli olabilecek midir?
Sayfa Sayısı: 432
Baskı Yılı: 2015
Yayınevi: Martı Yayınları
Orijinal Adı: Ruin and Rising
Seri Adı: The Grisha
Seri Sırası: 3 / 3
Goodreads Puanı: 4.20 / 5
___________________________________________________
-ilk iki kitabı okumayanlar için spoiler içerir
İkinci kitabın sonunda bildiğiniz gibi Alina,Karanlıklar Efendisi'yle yaptığı savaştan dolayı ağır yaralanıp,hatta güçlerini kaybetme noktasına gelip savaştan kurtulanlarla birlikte Apparat'ın himayesine girerek Beyaz Katedral'e sığınmıştı.Kitap da bittiği noktadan birkaç ay sonra,yani Alina'nın Beyaz Katedral'de gücünü toparlamaya çalışmasıyla başlıyor.
Alina,Apparat'ın her dediğini yapmak zorunda olduğu için aşırı bunalmış durumda.Ayrıca Azize kimliğini de korumaya çalıştığından sürekli ona inananların inancını taze tutmaya çabalıyor.Tabi bu sırada Apparat'ın baskısı üstünden hiç eksilmiyor.Hatta bu baskı öyle bir baskı ki,Alina'nın diğer Grishalarla görüşmesi bile yasak.Alina her ne kadar gücünü geri kazanabilmesi için yer altındaki katedralden kurtulup,ateş kuşunu bulmak zorunda olduğunu bilse de elinden hiçbir şey gelmiyor.Ta ki o güne kadar.
Malyen ve bazı Grishalar bir plan yapıp Alina'yı yer altından çıkarmayı başarıyorlar.Fakat zorlu süreç yeni başlıyor;ateş kuşunu bulmak.Ateş kuşunu ararken bazı eski dostlar onlara yardım ediyor,hiç beklemedikleri kişiler tarafından sırtlarından bıçaklanıyorlar ve en önemlisi hiç kaybetmek istemedikleri kişileri kaybediyorlar.
Bu zorlu yolda Alina bazı fedakarlıklar yapmak zorunda,ama bu fedakarlıklar onun hayatını çok farklı bir yöne sürükleyecek tarzda.Alina bir yandan sevdiklerini ve kendisini güvende tutmaya çalışırken bir yandan da Karanlıklar Efendisi'ni yenmeye ve bu sayede Karanlıklar Diyarı'nı ortadan kaldırmaya çalışıyor.Fakat ikisini bir arada sürdürmek sandığı kadar basit değil,Alina bir seçim yapmak zorunda ve bu seçim hiç de kolay olmayacak.
-spoiler sonu
Vay be ne kitaptı ama.Pardon düzeltiyorum,ne seriydi ama.Grisha serisini cidden aşırı derecede seviyorum ben.Yaratılan dünyaya ve serinin kurgusuna hayran kalmamak elde değil.Tabi bunun üstüne karakterlerin muhteşemliği eklenince bu serinin en sevdiğim seriler arasına girmemesi mümkün değil.
Bu kitaptaki hava,diğer kitaptakilere göre daha karanlık ve depresif.Tabi bu karakterlere de fazlasıyla yansıyor.Leigh'nin bu karanlık ve kasvetli havayı okuyuculara çok iyi hissettirdiğini düşünüyorum.Okurken Alina'nın o kararsız hallerini ve her şeye rağmen içindeki o umudu tam tamına hissettim.
Karakterlerin hepsini çok seviyorum.Alina'nın üstünde çok fazla yük ve sorumluluk var ve o bunun bilincinde.Dolayısıyla çoğunlukla sorumluluklarına göre davranıyor.Davranmadığı zamanlar da oluyor tabii ki ama kırılma noktasına ulaştığı zamanların hepsine mantıklı bir sebebi olduğunu düşünüyorum ben.Yani çok olgun bir karakter.Fedakar olmasını ve sürekli sevdiklerini tehlikeye atmaktan kaçınmasını saymıyorum bile.
Malyen de en az Alina kadar fedakar.Alina'ya olan aşkının büyüklüğü tartışılamaz bile fakat bunun yanında Alina'nın iyi olmasını o kadar istiyor ki bunun için Alina'dan hatta kendinden bile vazgeçmeye razı.Alina'yı korumak için Alina'dan uzak durmaya çalışmasını okurken içim acıdı çünkü ikisi de bu durumdan çok acı duyuyordu.Malyen ve Alina benim için müthiş çiftin tanımı.İkisi birbirine merhem oluyor bence.
İki kitaptır Karanlıklar Efendisi'nden nefret ediyordum,Alina ile ne zaman yakınlaşsalar sinirden köpürüyordum (e bunda büyüüüüük bir Malyen fanı olmamın da etkisi vardır sanırım :P ) fakat bu kitapta onu biraz olsun anlamaya başladım.Çünkü kitapta Karanlıklar Efendisi'nin geçmişine dair bilgiler var ve bu böyle olmasının sebebini az da olsa anlamamızı sağlıyor.Hatta kitapta sadece onu anlamakla kalmadım,ona üzüldüm de.Leigh yine beni darmaduman etti yani.
Geri kalan karakterler için söyleyecek bir şey bulamıyorum aslında.Tamar,Tolya,Nadia, Harshaw, Zoya,Genya,David.Hepsini çok seviyorum.''Zoya'yı bile mi?'' derseniz,evet onu bile.Bu kitapta her karakteri daha iyi anlıyor ve onlarla daha sıkı bir bağ kuruyorsunuz ve Zoya'yı da bu kitapta gerçekten sevdim.Kitapta en sevindiğim nokta ise David ve Genya ilişkisi oldu.Ahh,nasıl tatlısınız siz ama ya :3
Kitabın çevirisini biraz garipsedim niyeyse.Çünkü çevirmeni değişmiş serinin.Yanlış anlaşılmasın kesinlikle kötü bir çeviri değildi,fakat arada bazı kelimeler günlük kelimeler değil de biraz eski dilde kullanılan kelimelermiş gibi geldi bana.
Kitap,diğer iki kitap gibi oldukça akıcı.Ayrıca bu kitapta şaşırdığım yerler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.Birçok kez ters köşeye yattım ve hiç beklemediğim olaylar gelişti.
Hani bazen serilerde olur da,ilk kitap muhteşemdir,ikinci kitap eh işte,üçüncü kitap da hayal kırıklığı.İşte bu seride kesinlikle böyle bir şey yok.Her kitapta seri daha da gelişti ve son kitapta serinin muhteşemliği doruğa ulaştı.Bitmesin diye gıdım gıdım okumuş olsam da yine bitti.Muhteşem bir seriye efsanevi bir final olmuş oldu bu kitap.
Eğer ki fantastik bir seri arıyorsanız Grisha serisini size gözüm kapalı önerebilirim.Belki benim gibi müptelası olmazsınız fakat çok seveceğinize eminim.
Selam, booktag'e davetlisiin! :D
YanıtlaSilhttp://kronikokur.blogspot.com.tr/2015/03/opposite-book-tag.html
Teşekkür ederiiim :D Kısa sürede yapmaya çalışacağıım :D
Sil